Bu sayfayı yazdır

2007-Aladağlar-Lahitkaya Doğu Yüzü Tırmanışı-Hüseyin YALÇIN

 

21-23 Nisan 2007

Rota : Lahitkaya Doğu Yüzü s16 (Ömer Tüzel)

Ekip: Yücel Bagatur, İsmet İnan, Özlem Özgöbek, Hüseyin Yalçın

Rehber: Hüseyin Yalçın

Teknik Malzeme: İp, emniyet kemeri, takoz, çekiç, karabin, prusik, kürek, perlon

 

20 Nisan Cuma akşamı ben Bursa’dan, İsmet ve Yücel İstanbul’dan, Özlem ise İzmir’den yola çıktık. Cumartesi sabahı 8’de Niğde otogarındaydık hepimiz. Sıcak bir çorbanın ardından alışverişe, oradan da 9.30 aracı ile Çamardı’na hareket ettik. Traktörcü Mehmet Ağabi bizi şafak pansiyonun önünde bekliyordu. Pansiyondaki sabit telefondan jandarmaya bilgi verdikten sonra Mehmet Abi’nin evine gittik. Oradan da Emli Vadisi’ne doğru harekete geçtik. Traktörden indikten sonra 1 saatlik bir yürüyüşten sonra akşampınarı kamp yerine varmıştık. Saat öğlen üzeri 1 gibiydi. Amacımız Vali Konağını geçtikten sonra kamp atmaktı. Ertesi gün Lahitkaya ile birlikte Güzeller zirvesi deneyebilirdik.

 

Çantalarımızı indirip fotoğraf çekilirken bir uğultu duyuldu. Başta gökyüzünde uçak aradık. Sonra fark ettik ki uğultunun kaynağı uçak değil, 30 metre civarı yükseklikten şelale gibi akan çığın sesiydi. Hemen makinelerimize sarıldık ve çığın inişini çekmeye başladık. Daha yeni gelmiştik ve çığla birlikte tedirginlik başlamıştı. İlerleyip ilerlememe konusunda hesaplar yaparken Vali konağının ilerisinde bir çığ daha koptu. Bu kez yan yana 3 farklı kulvardan akıyordu çığ. Biraz daha ilerleyip sıyırmalık vadisinin girişinde güvenli bir yerde kamp attık. Bu arada farklı yerlerden 3 farklı çığ daha indi. 1 saatte 5 kere çığ inmişti ve biz kara kara düşünmeye başlamıştık ertesi günkü faaliyeti.

 



Çadırlarımızı kurduktan sonra yemeklerimizi yedik ve gece 1e saatlerimizi kurarak dinlenmeye çekildik. Uyandığımızda hava açık olmasına rağmen, ayın hilal olmasından ötürü ortalık zifiri karanlıktı neredeyse. Bu şekilde yola çıkamazdık. Bir araya gelip durum değerlendirmesi yaptık. Gün ağarırken yola çıkıp güvenli bir şekilde ilerleme kararı aldık. Saatlerimiz 5e kurarak tekrar dinlenmeye çekildik. Çalan saatlerin ardından kalkıp hazırlandık ve 6 da yola koyulduk. İlerlerken çığ kulvarlarının yakınından geçmemeye özen gösterdik. Gece hava soğuk olduğu için yer yer buzlanma vardı. Bazı bölgelerde kazma kullanmak zorunda kaldık. Temkinli bir tırmanışla saat 11.30 civarında İsmet, Yücel ve Ben zirvedeydik. Özlem, büyük bir azimle zirvenin 200mt aşağısına kadar gelmiş ve orada bekleme kararı almıştı. Üçümüz Kaldı’yı arkamıza alarak çektirdiğimiz zirve fotoğrafının ardından inişe geçtik. Güneşin en etkili olduğu saatlerdi ve inişte daha dikkatli olmalıydık. Saat 14.30 gibi kamp yerine vardık. Toplanıp yola çıktığımızda saat 15.30 civarıydı. 16.30 gibi traktöre ulaştık. Ardından Niğde ve ertesi gün öğlen gibi evlerimizdeydik.

 




Yüksek çığ riski nedeniyle yapmayı düşündüğümüz güzeller faaliyetini iptal ettik ve faaliyeti 1 gün erken bitirdik. Çığ riskini en aza indirmek için, yer yer rotamızı değiştirmek zorunda kaldık. İnişte risk almayıp iki yerde ip açtık. Gündüz gözüyle yola çıktığımız için güneşi gören kar yavaş yavaş yumuşamaya başladı. Bu sebeple tüm faaliyet boyunca krampon takma gereği duymadık. Faaliyet boyunca emniyet kemerlerimiz takılı idi. Zirve tırmanışı öncesi gerçekleşen onca çığa rağmen çok dikkatli davrandık ve fazla risk almadan güvenli bir şekilde tırmanışı tamamladık. Bu faaliyetten sonra bir kez daha gördük ki, bu mevsimde aladağlar oldukça riskli. Geçiş dönemi olduğu için elden geldiğinde bu mevsimde dağ faaliyeti yapmamak gerekiyor.

 

Başta rehberimiz sevgili Yücel olmak üzere, tırmanışa katılan İsmet ve Özlem’e çok teşekkür ediyorum. Çok keyifli bir tırmanıştı.

 

Hüseyin YALÇIN

Okunma 10370 defa Son Düzenlenme Cuma, 14 Aralık 2012 14:21
Yorum eklemek için giriş yapın