DAĞCILIK TARİHİ VE AZ BİLİNEN GERÇEKLER

Aşağıdaki paragraflar ; ŞEMSİ ŞAKTİMUR , DR. BOZKURT ERGÖR VE İSMET ÜLKER’in muhtelif yazılarından derlenmiştir.(Hepsini saygıyla anıyoruz)

1) “……Türkiye de ilk defa Bursa da 1932 yılında dağcılık kulübü kuruluyor ve komple kayak, ayakkabı getiriliyor……..kayakçıların toplandığı dağcılık kulübün de, onları görmüş

ve merak etmiştim.

2)”……Geniş bilgi Bursa dağcılık kulübünün arşivinde mevcuttur…..Bursa dağcılık kulübü üyelerini tanımış hafta sonu ve diğer tatil günlerinde…..Nisan ayı sonuna kadar  kayak sporu yapabilmiştik.

3)”……Türkiye de kayak sporunun tarihçesine damgasını vuran ilk kulüp olarak 1932 yılında kurulan Bursa dağcılık kulübünün kurucularını,….” “…..Dağcılık kulübün den kalabalık gruplar halinde uludağa çıkılır ve kayak evinde ranzalı iki katlı yataklarda kalınırdı.

4)”……Çantamıza yiyeceğimizi koyup elma çukuru yolundan karabelen, kirazlı yayla ve Uludağ büyük otele kadar tırmandık…….Yolda kar vardı ve sırtımızda kayaklarla birlikte yürümek kolay olmuyordu…….İşte zirvedeyiz, 2550 metredeyiz…….Şöyle etrafımıza bakınarak gururlandık.Everestin tepesinde miydik, yoksa  Montblanc tepesinde miydik

5)”……Uludağ’ın modern bir kayak merkezi haline gelebilmesi için dağcılık ve kış sporları federasyonu başkanı rahmetli Asım Kurt, rahmetli Latif Osman Çıkıgil ve rahmetli Muvaffak Uyanık bir araya gelerek ne gibi tesislerin nerelere yapılacağını planlamışlardı.”…Bursa’dan

dağa teleferik yapılması tamamen yanlış ve hatalarla doludur….” Ben o zamanlar dağcılık ve

kış sporları federasyonu başkanı Asım Kurt’un muavini idim.(Rahmetle ve Saygıyla anıyoruz)

6)”……Türkiye de dağcılık ve kayak sporunun tarihçesine damgalarını vuran üç büyük isim.

Muvaffak Uyanık, Latif Osman Çıkıgil, Asım Kurt “…….Uzun yıllar kayak sporunun gençler arasında yayılmasını gerçekleştirerek çalışmalarını sürdürmüşlerdir…….O zamanki dağcılık ve kış sporları Başkanı Latif Osman Çıkıgil varış kapısında çık komutunu dinler vaziyette çalışır bulmuştum......Mandıradan büyük otele veya kayak evine gitmek için tırmanmak gerekiyordu….

7)”……Üniversiteler de hocalık yapan Musevi profesörler kış sömestir  tatilinde uludağa çıkarak kayak yapmışlardır…..Latif Osman Çıkıgil güzel Almanca bildiği için bu profesörleri  arkalarına alır ve mukavemet parkurunda  dolaşarak iz açarlardı……Bu kayakçılar Uludağa çıkmak üzere Bursa ya geliyorlar ve Bursa Dağcılık Kulübünün vasıtalarıyla dağa çıkıyorlardı

8)”……Kayak sporunu Türkiye çapında tanıtacak ve karlı bölgeler de faaliyetini sürdürecek ilk federasyonun adı “ Dağcılık ve Kış Sporları Federasyonu idi….ve bir türlü kayak federasyonu ismi koyulamadı. Ben (Şemsi) ve Latif Hoca o önde ben arkada yürüyerek iz açar  beşer

onar adım sayarak bayrakları dikerdik……Kayakla yürüyüş…..” bayrak yarışları.

9)”……Asım Kurt kayak sporunun tarihçesine damgasını vuran üç büyük dağcı ve kayakçı dan birisi diğerlerinin en iyisi idi…Avrupa’nın Alpler ve Trol dağlarında alpinizim ve kayak yaparak teknik yeteneklerini arttırmışlardır...1954 yılında Uludağ da kayak hakemi yetiştirme kursu açıldı.Latif Osman Çıkıgil,Asım Kurt ve Ben (Şemsi) bu kursta hocalık yaptık….

10)”…..1932 yılında Bursa dağcılık kulübü Türkiye de ilk kurulan kayak kulübüdür…….

Kayak sporunun bir spor olarak yapıldığı ilk yer muhakkak ki uludağdır.

11)”…..Dağcılık ve kış sporları federasyonu 1966 yılında dağcılık ve kayak olmak üzere iki ayrı spor federasyonuna dönüştürülür.İSMET ÜLKER DAĞCILIK FEDERASYONU KURUCU BAŞKANLIK GÖREVİNİ ÜSTLENİR. Şurası kesindir ki dünü bilmeyenler bilmek istemeyenler bu günü ve günümüze özgü dağcılık misyonunu anlayamazlar. Geleceği ise doğru analiz yapamazlar.

12)”……Dağcılık ve kış sporları federasyonunun yasal bir kuruluş haline geldiği tarih 1939 dur. Bu federasyonun ilk başkanlığını 1941 yılına kadar Latif Osman Çıkıgil yapmıştır.

13) “……1960 yılından sonra DR. Boskurt Ergör, İsmet Ülker ve  Muzaffer Erolgez bu üç ip arkadaşı dağcılık ve kış sporları federasyonunun yeniden yapılanması gerektiğini tartışma konusu yapmışlardır. Neden mi? Büyük çileler çeken dağcılar kayaktan ayrılarak ayrı ve kendi kendini yeten bir dağcılık federasyonu kuruluşunu birinci görevleri kabul etmişlerdir.

14)”…..Altı yıl süren uzun mücadeleler sonun da  27 Ekim 1965’e gelinmiştir. İşte bu tarihte

DR. Bozkurt Ergör, Latif Osman Çıkıgil ve İsmet Ülker den oluşan ekip Erciyes zirve tırmanışına katılmıştır. 

15)”……ZİRVE TIRMANIŞI BAŞLAR. YAŞLI OLAN LATİF OSMAN ÇIKIGİL İLE BERABER  İSMET ÜLKER DE ÇIKIŞA KATILAMAZ. 
16)”…..DR.BOZKURT VE EROL GEZ ERCİYES KUZEY BUZULUNDAN ZİRVEYE ULAŞIRLAR.

17)”……21 TEMMUZ 1966 GÜNÜ TÜRKİYE DAĞCILIK FEDERASYONU YASAL                         OLARAK KURULUR.  İSMET ÜLKER’İ MAKAMINDA KABUL EDEN GENEL MÜDÜR VEKİLİ RAUF MELEKSOY , DEVLET BAKANI KAMİL OCAK İMZALI VE ONAYLI BİR YAZIYI İSMET ÜLKER’E UZATIR. BU YAZI TÜRKİYE DAĞCILIK FEDERASYONU KURUCU BAŞKANLIĞINA İSMET ÜLKER’İN ATANDIĞINI YAZMAKTADIR.

18)”…….İsmet Ülker buna rağmen bir müddet sonra başkanlığı Latif Osman Çıkıgil’e devreder ve  Çıkıgil 40 Yıl sonra dağcılık federasyonu başkanı olur. SONRA NELERMİ OLUR? İYİ ŞEYLER OLMAZ!.......ONDAN SONRA OLUP BİTENLERİ SÖYLEMEYE BU SATIRLARIN YAZARININ DİLİ VARMAZ. ( İSMET ÜLKER)

19)”…….ÜZÜLEREK BELİRTMEK GEREKİRKİ 1966-1973 YILLARI ARASINDA …….

BAZILARINCA BİR YANDAN DAĞLARIMIZIN İLK KIŞ ÇIKIŞLARINI GERÇEKLEŞTİR- MEYE ÇALIŞILIRKEN BİR YANDAN DA KISA PANTOLAN GİYEREK DAĞCILIK YAPTIĞININ SANANLARLA ( FEDERASYON BAŞKANI VE YANDAŞLARI İLE ) UĞRAŞMAK ZORUN DA KALINMIŞTIR.
20)”……1962 Yılın da daha dağcılık federasyonu kurulmadan dört sene kadar önce İstanbul da Türk dağcılık kulübü adıyla bu kulübü ben (Dr.Bozkurt Ergör) kurmuştum……Ülkemiz de

çağdaş dağcılığın ( mountaineering ) yapılmasını başlatan ilk kişi ( Dr. Bozkurt hoca ) kişidir.
Ve Türkiye de ilk kez 1967 yılında 250 Metre (Aladağlar ,sıyırma boğazının sonunu kapayan çok dik bir duvar) duvarı yapay tırmanış tekniğiyle tırmanmıştır.

21)”……Bir dağcı düz duvara bile tırmansa , hatta tavanda bile yürüse eğer sayacağım meziyetlere sahip değilse hiç kıymeti yoktur. Yani bir  dağcı/tırmanışçı önce insan olmalıdır, efendi olmalıdır.

22)”……Üniversitede de (yıl 1947-1948)  dağcılık hevesimiz artarak devam etti. O zamanlar Türkiye de ne dağcı, ne dağcılık malzemesi, ne eğitim verecek bir kişi ne de dağcılık kitabı vardı…….Sınıfımız da bir arkadaşımız vardı babası Nalburdu. Kendisine bir ip 
ısmarladım. Tatil dönüşü getirdi. Artık ipsiz değildim. Sikkeyi kendimiz imal ettik. Nalburdan bir armut biçimli karabina satın aldık. 
23)”……Biz dağcılık federasyonunun kamplarına gelen her gencin eline çekiç, sikke, karabina vs.. verilmesi gerektiğine inanıyorduk……Yeni kurulan dağcılık federasyonunun 1967 de Aladağlar da açtığı ilk kampında benim(Bozkurt hoca) getirdiğim malzemelerle eğitim yapılabilmişti.

24)”……İsmet Ülker Türkiye dağcılık federasyonu kuruluşunda benden(Bozkurt)sonra en çok emeği geçen kişidir……1966’da kurulan Türkiye dağcılık federasyonunun resmi onaylı ilk başkanı İsmet Ülker dir…..Bizlerde (Bozkurt, E.Gez, İ.Ülker, S.Targan) bu ilk federasyon kurullarında görevliydik. Fakat sonra dan dağcılık eğitimi konusundaki fikir ayrılığı nedeniyle görevden ayrıldık.

25)”……Bu bakımdan sizlerin ( yeni nesil ) eskilerden kat kat fazlasını yapmanız gerek. Türk dağcılığının sesi ancak bu şekilde  dünyaya duyurulabilir, YOKSA GEÇMİŞİ İNKAR ETMEKLE DEĞİL.(Biliyormuş gibi yaparak değil, bilerek konuşabilmek)….Ama genellikle geçmişe karşı biraz duyarsız bir toplumuz ve okuyup araştırmaya da pek meraklı değiliz.
26)”……Hatta Altmışlı yıllarda kullanılan kuru dağcılık diye bir deyiş vardı. O zamanlar dağcılık ülkemizde hiç bilinmeyen ve tanınmayan bir spor dalıydı. Özellikle uludağdaki kayakçılar küçümseyen tavırlarla garip garip bakarlar siz kuru dağcımısınız diye sorarlardı.

27)”…….Asım Kurt ve ekibi iyi bir insandı. Dağcılığı bilmez ve sevmezdi. Kayakla uğraştı, dağcılık sporuna hiçbir katkısı olmamıştı. Hatta dağcılığa sempatisi olmadığını kendisi itiraf etti. (Uzun yıllar dağcılık ve kış sporları federasyonu başkanlığı yaptı).

28)”…….1940 Yılında basılan kayak sporu adlı bir kitap daha var. Latif Osman Çıkıgil ve arkadaşı Adnan Hilmi tarafından yazılan bu eser dağcılık ve kış sporları federasyonunun bastırdığı ilk eser oluyor.

29)”……Dağcılığımıza bu kimselerin büyük hizmetleri oldu. Latif Osman Çıkıgil, Muvaffak Uyanık daha çok teorik ve bürokratik yönlerden………….Her ikiside çok dürüst ve bilgin kişilerdi……Dağcılığın kavgasını yaptık ama hiçbir zaman birbirimize düşman olmadık.

30)”……(LATİF BEY’İN BOZKURT BEY’E MEKTUBU:……….DAĞCILIK DEYİNCE

BERGSPORT, BERGSTEİGENS ALPİNİZM KARŞILIĞI ALDIĞIMIZI SENDE BİLİRSİN

BUNLARIN KARŞILIĞI HERHALDE YALNIZ KLETTERN DEĞİLDİR. KLETTERN YANİ TIRMANMA DA ALPİNİZMİN DAĞCILIĞIN BİR PARÇASIDIR. NASIL Kİ KAYAK DA BİR PARÇASIYSA. BEN HERZAMAN OLDUĞU GİBİ ALPİNİZMİ BİR BÜTÜN OLARAK KABUL ETMEKTEN ŞAŞMIYCAM.

31)”…….(BOZKURT BEY’İN LATİF BEY’E MEKTUBU:………HOCAM , BEN DAĞCILIĞIN ESASINI TIRMANMA OLARAK KABUL EDİYORUM. SİZ  TIRMANMAYI                            DAĞCILIK OLARAK KABUL EDEMİYORSUNUZ....DAĞCILARIN EN ÖNEMLİ

VAZİFESİ TIRMANMAYI YANİ DAĞCILIK TEKNİĞİNİ ÖĞRETMEKTEN İBARETTİR BİR DAĞCININ GÖNLÜNDE TIRMANMA BİR KAYAKÇININ GÖNLÜNDE KAYMA YATAR.

32)”…….İSMİ DAĞCILIK OLAN BU FEDERASYON (1966-1970) BÜYÜK BİR SORUMSUZLUK İÇİNDE AVRUPADAN KAYAK İTHAL EDİYORDU. KAYAK FEDERASYONU VARKEN DAĞCILIK FEDERASYONUNUN KAYAK ÖĞRETECEĞİZ

DİYE TUTTURMASI SAMİMİYETSİZLİĞİN BİZCE TA KENDİSİYDİ.

33)”…….BU SAYIN BAYLAR (Latif Osman , Asım Kurt) yaşları ve yetiştikleri devir sebebiyle muhafazakarlıktan sıyrılmalarına imkan yoktur. ULUDAĞ EKOLÜ DİYE  ADLANDI-RABİLECEĞİMİZ , DAĞCILIĞI ADETA HAKİR GÖREN VE SADECE KAYAK YAPILAN BİR ORTAMDA YETİŞMİŞLERDİR.  
34)”…….DAĞCILIĞIN TANIMINI ÖĞRENMEK İSTEYENLERE CUMHURİYET ANSİKLOPEDİSİNİN 64 NUMARALI SAYISI İLE (İTALYANLARDAN TERCÜME EDİLMİŞTİR) MEYDAN-LAROUSSE’UN 41 NUMARALI SAYISINDAKİ (FRANSIZLARDAN TERCÜME EDİLMİŞTİR)DAĞCILIK TANIMINI OKUMALARINI

 TAVSİYE EDİYORUZ.

35)”… (NOT: DAĞCLIĞIN NE OLDUĞUNU ÖĞREN MEK İÇİN MOUNTAINEERING
YAZIP GOOGLEDE ARAMALARI YETER.)
(NOT: MAALESEF BAZI YÜRÜYÜŞÇÜLER VE BAZI KAMPÇILAR HALA YÜZLERİ KIZARMADAN EMEK HIRSIZLIĞI YAPIP BİZ DAĞCIYIZ DİYEBİLMEKTEDİRLER.

BU YÜZDEN GERÇEK DAĞCILARI EMEK HIRSIZI SAHTEKARLARA KARŞI UYANIK OLMAYA DAVET EDİYORUZ.(Kendini bilenlere saygılar sunuyoruz)

 36)”……DAĞCILIK; ZANNEDİLDİĞİ GİBİ (YÜRÜYÜŞÇÜLÜK, KAMPÇILIK) İZCİLİK MAĞARACILIK, KAYAK GİBİ KONULARLA KARIŞTIRILACAK BİR SPOR BRANŞI DEĞİLDİR. MAALESEF BU KAVRAM (BİLGİSİZLİĞİ) SENELERDEN BERİ DAĞCILIĞIN MEMLEKETİMİZDE (ÖZELLİKLE BURSADA) GELİŞMEMESİNDE EN BÜYÜK ENGEL OLMUŞTUR. DAĞCILIK  TIRMANMA SPORLARINDAN BİRİDİR. BU KONU ARTIK (1950’ LERDE) BÜTÜN DÜNYADA MÜNAKAŞASIZ KABUL EDİLEN BİR GERÇEKTİR.
37)”…….(NOT: UMARIZ BU GERÇEK 2006’LARDA BURSADA DA ARTIK TARTIŞMASIZ KABUL EDİLİR. 
 

 

NOT: BU METİN YALNIZCA BİLGİ PAYLAŞIMINI AMAÇLAR. HİÇ KİMSE VEYA HİÇBİR KURUMU YARGILAMAZ. SAYGILARIMIZLA SUNULUR.

Yorum eklemek için giriş yapın