Türkiye' de Bölgelere Göre Önemli Dağlar ve Zirveler:
Marmara Bölgesi: 2543 m olan Uludağ bölgenin en yüksek dağıdır. Trakya' da yeralan Istranca (Yıldız) Dağları ile Ganos (Koru) Dağları önemli yükseltilerdir.
Ege Bölgesi: Burada dağlar genelde E-W doğrultulu kırıklar içine yerleşmiş akarsular arasında yeralırlar. Kuzeyden güneye doğru: Madra ve Kozak dağları arasında Bakırçay' ın yeraldığı Dikili Ovası, Yunt Dağı (1084 m ) güneyinde Gediz Nehri ve ovasını görmekteyiz. 2157 m' lik zirvesi ile kıyı bölgesinin önemlisıradağlarından Bozdağlar güneyinde 1646 m' ye varan yükseklikteki Aydın Dağları bir diğer sırayı oluştururlar. Bu kez daha güneye inildiğinde Büyük Menderes Nehri ve ovası, onun da güneyinde Saruhan- Menteşe platosu yeralır. Bu kesimde Beşparmak Dağları (1367 m ), Babadağ (2308 m), Akdağ (2198 m ) VE Ege Bölgesinin en yüksek zirvesinin bulunduğu Honaz Dağı (2528 m ) önemli yükseltilerdir. Ege Bölgesinin kıyı bölümünün yanısıra, İç Batı Anadolu bölümünde ise dağlar NW-SE doğrultuludur. Bu bölümde en yüksek zirve 2309 m olup, Murat Dağı üzerindedir.
Karadeniz Bölgesi: Burada, genel olarak kıyıya paralel, E-W yönünde, iki dağ silsilesi vardır. Batıdan itibaren dağların yükseltisi doğuya doğru 3500 m, hatta 4000 m'ye yaklaşır. Batıdan doğuya 1. sırada: Bolu, İsfendiyar, Canik, Giresun (Karagölbaşı Doruğu 3039 m ) Rize ( Karadeniz Bölgesinin en yüksek tepesi olan Kaçkar Tepesi 3932 m ) görülür. 2. sırada ise batıdan itibaren; Köroğlu, Ilgaz, Kösedağ (2081 m), Çimen, Kop, Mescit (3239 m ) ve Yalnızçam (3202 m ) dağları ile doğuya doğru uzanır.
İç Anadolu Bölgesi: Çevresindeki dağlık alanlardan daha alçak, yüzey şekilleri yönünden de daha silik olmakla birlikte bu kesimin deniz seviyesinden yükseltisi 1000 m' dir. En önemli volkanik tek dağlar ise Erciyes (3917 m ), Hasandağ (3268 m),Melendiz Dağı (2936 m ), Karadağ (2271 m ) ve Karacadağ (1960 m ) sayılabilir.
Akdeniz Bölgesi: Bölgede yeralan ve kıyıya paralel olan Toroslar, batı ve orta Toros silsileleri olarak ikiye ayrılabilir. Batı Toroslarda Beydağları (3069 m ile Kızlarsivrisi zirvesi ) Akdağ (3014 m ), Tahtalıdağ (2375 m ), Sandras, Bozdağ, Davras, Dedegüllü dağı önemli yükseltilerdir. Orta Toroslarda ise; Bolkar ( En yüksek zirvesi Medetsiz 3524 m ) ve Aladağlar (Kaldı doruğu 3734 m ve Demirkazık 3688 m ile en yüksek doruklardır ), Tahtalı Binboğa dağları ve ayrıca Amanos Dağları önemli sıradağlardır.
Doğu Anadolu Bölgesi: Bu bölgemizde dağlar tam bir düğüm şeklindedir. Güneydoğu Toroslar ve Doğu Karadeniz Dağlarının ikinci sırası arasında kalan bölgede ayrıca volkanik orjinli birçok dağ da mevcuttur. Jeolojik evrimin karmaşıklığının kazandırdığı bu özellik nedeniyle bölge çok dağlık ve yüksek bir alan halindedir. Sayılabilecek yüzlerce zirve bulunabilir. En önemlileri: Türkiye' nin en yüksek dağı Büyük Ağrı (5122 m ), Küçük Ağrı (3896 m ), Tendürek (3660 m ), M.S. 1441 ve 1443' de indifa etmiş olan Nemrut (3050 m), Palandöken (3176 m ), Allahüekber, Munzur, Cilo (Bölgenin en yüksek, Türkiye' nin 2.yüksek tepesi olan Reşko doruğu) gibi dağlar sayılabilir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Burada da tek volkanik orjinli dağ olan Mardin-Midyat eşiği üzerinde (1919 m yükseltili Kollubaba Tepe ile) Karacadağ yeralır.
Türkiye' de Dağların Oluşumu, Gelişimi ve Buna Bağlı Olarak Alp Orojenezinin Meydana Gelişi:
Yine eski görüşe göre; yukarıda da genelde açıklandığı gibi, Türkiye iç kuvvetlerin tesiriyle Tethis denizinden kıvrılıp ( yaklaşıp 100-150 milyon yıl önce ), yine eski kıta çekirdekleri adını verdiğimiz, Menderes, İç Anadolu, Doğu Anadolu masiflerine kuzeyde Kuzey Anadolu Dağları, güneyde Toros silsilesi şeklinde yükselip, yamanıp, lehimlenmişlerdir ve böylece Türkiye' deki Alp Orojenezi Kıvrım Kuşağını oluşturmuşlardır. Plaka (= Levha ) Tektoniği görüşüne göre ise; Türkiye' deki dağların oluşumuna gelince: Yine aynı devirde II. Zaman sonu III. Zaman başlangıcında ( yaklaşık 150 milyon yıl önce ) Türkiye' yi de dahil edebileceğimiz AVRASYA plakasının altına ARAP ve AFRİKA plakası güneyden gelip, girmiş ve sıkıştırmış, bu basınç ve yan kuvvetlerin tesiriyle özellikle kütlevi halde gözlenen Doğu Anadolu Dağları, Toroslar ve Pontitler meydana gelmiştir.
Bu sıkıştırma etkeni halen, Türkiye' de ve dünya' nın çeşitli kesimlerinde devam etmekte olduğundan 1988' de ERMENİSTAN' da fazla miktarda can kaybına yol açan büyük bir deprem meydana gelmiştir. Bunu son yıllardaki, 1992 ERZİNCAN depremi (7.2 ölçeğinde, 2 ölü) ile sonuçlanan yer sarsıntıları izlemiştir. 90' lı yıllardaki Armero ve Etna gibi sönmüş volkanların tekrardan faaliyete geçmesi sıkıştırma etkeninin diğer delileri arasındadır. Türkiye' nin ortalama yükseltisi 1132 m' dir. Bu rakam dünyanın en yüksek 12 zirvesine sahip ASYA kıtası ortalama yükseltisinden 100 m daha fazladır. Anadoluyarımadasına batı dillerinde Asie Mineur ( Küçük Asya ) denmesinin sebebi de budur.
Türkiye, geçirdiği jeolojik evrim sonucunda çok yüksek bir ülke olup, kırık ve kıvrımlarla dolu bir yapıya sahiptir. Alp-Himalaya kuşağının bir parçası olan kuzey ve güney Anadolu dağları ile Doğu Anadolu platosu ve arada yeralan volkanik orjinli tekdağlar, Türkiye' nin reliefini çok yükseltmiş ve çok çeşitlendirmişlerdir.