Yamaç paraşütü sporunun aynı zamanda bir doğa sporu olması bu branşta sporun önemini daha da artırır. Yamaç paraşüt sporu, her şeyden önce dayanıklılık, çeviklik,iyi bir refleks ve vücut fonksiyonlarının birbirine uyumlu olarak kullanılmasını gerektirir. Bu da kuşkusuz önce sporla (yeterli bir fiziksel kondisyon sağlanması),sonra da bu branşın gerektirdiği hareketleri yerde bol bol çalışmakla sağlanır.
Yamaç paraşütünün diğer hava araçlarına göre yerden daha kolay havalanması nedeniyle,özel bir spora ya da herhangi bir spor hareketini yapmaya gerek duymayanlar son derece yanılmış olurlar.
Çünkü;
" Hiç hareket etmeden, bir araçla tepeye (özellikle yüksek tepeler) çıkılmış da olsa, alınan irtifa(yol durumu ve basınç etkisi) bünyeyi daha başlangıçta oldukça yorar.
" Yükseklik(özellikle insanları ürperten dik ve sarp yamaçlar ve tepelerle birleşirse), kişinin adrenalini yükseltir. Dolayısıyla tepede ve uçuş süresince yaşanılan heyecanın kontrol altına alınmasında sporun çok önemli bir payı var.
" Yamaç paraşütü en hafif hava aracı da olsa uçmak için bazen yolu olmayan tepelere yaklaşık 20-25 kg' lık ekstra bir ağırlıkla çıkmak zorunda kalınabilir. Bu ağırlıkla kişilerin düz yolda bile yoruldukları düşünülürse tepeye tırmanırken ne kadar dinç olması gerektiği daha iyi anlaşılır.
" Özellikle uzun mesafeli ya da bilinmeyen yönlere doğru yapılan uçuşlarda yüksek noktalara veya yolu olmayan bölgelere inmek zorunda kalındığında yine malzemelerle birlikte saatlerce yürümek ve bir tepeden aşağıya yürüyerek tekrar inmek zorunda kalınabilir.
" Yine uzun süreli uçuşlarda, harnese oturuluyor olsa da kollara ve ayaklara binen yük (termikli ve türbülanslı havalarda çok daha fazla olur) son derece artar. Bir süre sonra frenlerdeki ağırlığın kollarda çok fazla hissedilmesi ayakların ise hareketsizlikten ve kasılmalardan titremeye başlaması, ağzın kuruması, boyun ve omuzların tutulması ya da ağrıması, sonuçta vücudun tükenmesi olasıdır.
" Karşılaşılan sorunların ya da emercensi durumların aşılabilmesinde (bilginin yanında); doğru ve iyi bir refleksin, zihin açıklığının olması,zamanın çok iyi değerlendirilmesi pilotun güvenliği açısından şarttır.
" Bütün bu saydığım konular ve benzeri durumlar, hemen hemen tüm pilotların sık sık karşılaştıkları ve yaşadıkları yamaç paraşütü sporuna özgü durumlardır. Bunların birkaçının aynı anda olması durumunda ise kişinin performansının daha çabuk düşeceği ortadadır.
" İşte bu nedenlerle yamaç paraşütü pilotlarının doğa şartlarına karşı dayanıklı, gerektiğinde çabuk hareket edebilen, iyi reflekslere sahip ve yapılan işe konsantre olabilen bir yapıda olmaları gerekmektedir. Yamaç paraşüt pilotları her şeyden önce yürümeyi ve koşmayı sevmelidir. Çünkü bunlar bu sporda en çok karşılaşılan durumlardır. Yürüyüş ve koşu tüm vücudu çalıştırır. Bunun yanında bisiklete binmek ve merdiven çıkmak ( her fırsatta asansör yerine merdivenleri kullanmak) bacakları kuvvetlendirir. Bu sporlar yeterince yapıldığı taktirde vücudun dayanıklılığı korunmuş olur. çeviklik için ise uzak doğu sporlarında uygulanan vücudu açma germe hareketleri usulüne uygun olarak yapılmalı, bunun korunması için de her fırsatta yüzme, voleybol, basketbol, hentbol, tenis, vb. çabukluk gerektiren sporlarla ilgilenilmelidir.
" İyi bir reflekse sahip olmak için refleks geliştirici hareketler yapılabilir, ama bunun için daha çok yamaç paraşüt sporunun inceliklerinin ve hangi durumlarda nelerle karşılaşacağının bilinmesi (bilgi) gereklidir. Vücut fonksiyonlarının birbirine uyumlu olarak kullanılması ise bol bol yer çalışması (kubbe kontrolü, kalkış yöntemlerinin öğretilmesi, uygulamalı yedek paraşüt açma, harneste ayar ve frenlerin kontrolü vs) yapılarak öğrenilebilir.
1991 Dünya Şampiyonasının dondurulan (halen biraz donuk ve belirsiz olmalarına rağmen, bizim değineceğimiz noktayı çok güzel gösteriyor) video film görüntüleri önemli bir dersi kuvvetlendirmektedir. Tırmanmak hareket-bağımlı bir spordur. Tekrar ve tekrar açıktı ders. Küçücük hataların ve verim düşüklüğünün birikerek artan etkisinin çok önemli sonuçları oluyor. En iyi, diğerlerinden ciddi biçimde daha kuvvetli olan değildir. En iyi; en az hareket hatası yapandır. Hareket ve pozisyon seçimi ve bunları yaptıkları süratle, diğerlerinden ayrılandır.
1991 Dünya şampiyonasında bunun nasıl olduğunu görmek için 4 –top finalisti olan François Legrand ile karşılaştıralım.
A-C fotoğraflarını D-E fotoğraflarıyla karşılaştırın. 16 yaşındaki Pavel Samoiline (SSCB), François’in yanısıra verimli çatı-yatay geçişi yapabilecek tek yarışmacıydı. (D) Fakat, boydan boya geçme serisini tamamlarken, duvara dönük kalmaya çalışarak (E), şiddetle sallandı. Bu sallanma için çok uzun hazırlandı ve ondan sonra dende kurmayla hareketi tamamladığında sol kolu artık eski kuvvetine geri dönemeyecek durumdaydı.(F) Gelecek yıl görüşürüz, Pavel.
François, bu sorunu iki yolla azalttı. Önce duvardan tamamen seyircilere doğru döndü (B) Bu alışılmamış pozisyon ile kolları çapraz olmadı; böylece Pavel’in sağ elini bıraktığı zamanki gibi sallanmadı.
Elini bıraktığında, sallanmayı dengelemek ve vücudunu yerleştirirken sol elinin yorgunluğunu aza indirgemek için sağ eliyle, sol bileğini tuttu (C).
Geçişi kaçırmak, güçlü Guido Kostermeyer'e zaman kaybettiren el değiştirmesi yaptırarak zorladı (G). Geçişten sonra, asılma duvarında ayak tutamaklarının olmayışı alt vücut kontrolünü çok zorlaştırır. Guido dinamik yaparken (J) ulaştıktan sonra besleyemeyeceği küçük ayak tutamakları kullandı (K). Bu da onu asılı olarak çarmıha gerili pozisyonunu yeniden kurmaya zorladı başka bir tükenişi. François bu sorundan dörtlü şekil ile kaçındı. (H-I). Bu alt vücudunu, ana enerji reservini harcamadan duvardan tutarak kontrol için kullanmasını sağladı (H). Bu hareket aynı zamanda, ağırlık merkezinin soldan sağ el tutamağına geçişine de yardımcı oldu.
Bir hareket sonra, yorgun Guido kuvvetli bir yan lock-off'da kurban olur. Vücut gerginliğini kaybeder, sol ayağı kayar ve düşer. İkinci sıradaki yarışmacı Yuji Hirajama Guido'nun serisini kullanarak hareketi başarır (O). François, tam aksine, duvarda marjinal baca olma avantajını kullanmak için dizini düşürür (M) Guido'yu bitirip, Yuji'ye zor anlar yaşatan hareketi sadece kolaylıkla yapmaz aynı zamanda pozisyondan da süratle çıkar.
Bir sonraki harekette Yuji sallanıp ayağını yeniden yerleştirmek zorunda kalır (P), François'nın çözümü ise bir önceki hareketin gelişimidir ve ona zaman kazandırır (N). Zaman faktörü göz ardı edilemez. Sarkıta ulaştığında Yuji, enerjisini çok fazla tüketen hareketlerle François'dan 90 sn. daha fazla zaman harcamıştı. Yuji bir kaç hareket sonra düşer, aşırı terli vücudu, laktik asitin kaslarını ve dolayısıyla koordinasyonunu nasıl zehirlediğini gösteriyordu.
Hatalar, optimal hareketlerle karşılaştırıldığı zaman çok açık görülüyor. Ama hataları rahat bir koltukta fark etmekle, onlardan tırmanma baskısından kaçınmak çok farklı konular. Stresli koşullarda sadece en çok çalışılmış hareketler kullanılabilir durumda olur.
Genellikle parmaklarınız açıldığı yada, tutamadığı için düştünüz gibi gelir. Fakat sonuç olarak, sadece daha fazla kuvvete ihtiyacınızın olması, tırmanışınızın özelliğini kaybettirir. Parmaklarınız ister açılsın, ister açılmasın, bağlı olunan unsurlar; nasıl hareket ettiğiniz ve rotada bulunduğunuz yere ne kadar verimli geldiğiniz.
Tırmanma hareket merkezli bir spordur.