Tanıdığım ve henüz tanışmadığım tüm dağcı dostlarım,
Biz hep bölündük, parçalandık. Hep beyaz ve siyah olduk. "Ali’ci" veya" ahmet’ci" olduk. Biz hep birbirimize muhalif olduk, aslında düşman olduk, düşmanlastırıldık.
Hep geçici politikalara meze olduk bir anlamda. Her yeni yönetim bir öncekinin bıraktıklarını yıkarak kendi doğrularını koydu.
Hep sıfırdan yeniden başlandı.
Dağcılar, yani ben,sen o. Yani Bizler, bu ülkenin aydın, bilinçli, yüce gönüllü, insanlarıyız.
Dağları seven, doğayı seven, arkadaşlarını seven, yaşamlarını birbirimize emanet edebilecek tek sivil güçüz belkide. Ülkemiz dağcılığı son dönemde yanlış yönlendirilmistir ve yönetilmiştir. Birlik ve beraberlik değil taraflılık güdülmüş, TDF kendi içinde bile çok değerli, aydın insanları sindirmis, uzaklaştırmıştır, uzaklaştırmaktadır.. Mevcut yönetim anlayışının kanımca eleştirilere tahammül gücü yoktur. Eleştiriye tahammül edilmeyen bir noktada nasıl yeni, farklı fikirler üretilir, geliştirilir.? Kesinlikle 1997 den beri dünya dağcılık seviyesinden geri kalınmıştır. Elde genç dinamik ,başarılı bir dağcı topluluğu varken, bu genç ekip dağıtılmış, harcanmıştır örneğin. Daha öncesinde 7000 liklere çıkılmakta iken su anda Demavent dağının 5000 lik zirvesi Türk dağcılığının limiti olarak gösterilmiştir. Bu güne kadar Aladağlarda şu andaki yönetim zamanında dağcılığa başlamış arkadaşlarımızın tek bir büyük, alpin duvarı çıkmamış olmaları, dünya seviyesine yakın bir tek başarıya imza atmamış olmaları ne kadar çarpıcıdır. Dağcılığın kitlelere yayılması hedeflenmis ancak sadece 19000 kisiye ulaştırılmıştır. Su anda aktif lisanslı dağcı sayısı ise 3000-4000 dir. Küçücük Estonya’da ise 500.000 (bes yüz bin)dağcı olması çarpıcıdır. Türk dağcılığının yönetiminin hedefi 5000 likler değil 7000 likler, 8000 likler olmalıdır. Hedef 19.000 lisans değil 50 000 lisans olmalıdır ve bu lisanslı insanlar az yada çok dağcılığa bulaştırılmalıdır.
Arkadaşlar, dağcı dostlarım, tüm bunların yaninda iyi niyetle işler yapılmadığını söylemek, yazmak büyük bir insafsızlık olacaktır. Şu andaki TDF yönetiminin içinde, kurullarında , eğitim kadrosunda ki iyi niyetli insanlarımıza bu haksızlığı kimse yapamaz, yapmamalı. Ne arkadaşlar vardır eminim, işini gücünü bırakıp federasyon kamplarında heveslilere bu zor branşı öğretmek için giden. Sorun ülke dağcılığının tepesindeki yöneticilerin VİZYON nu ile ilgilidir. Sorun hedeflenen MİSYON a ulaşılmış olmasıdır. Hiçbir yönetim sonsuza kadar sürmez. Bir noktada bırakılmalı bence.
Bu güne kadar yapılamamış olan bir sey artık başarıldı. Artık hakettiğimiz demokratik, modern zihniyete kavuşmak için dağcılar toplandı. Sporcusu ve alpinisti, boltcusu ve anti boltcusu, eskisi ve yenisi , herkes aynı çatı altında toplanabilmeyi başardık sonunda. Tek ve önemli bir mesaji verebilmek icin.
BU YÖNETİM YA BUGÜN YA YARIN DEĞİŞECEK. AMA İLLAKİ DEĞIŞECEK.
bu sadece bir zaman sorunu.
Arkadaşlar, devlette devamlılık esastır. Şu andaki yönetimde, ve eğitim kadrolarında çok değerli insanlar mevcuttur. Çalışkan insanlar mevcuttur. Hepimiz bu ülkenin iyiliğini istiyorsak beraber çalışmalıyız. Herkesin yeni yönetimde söz sahibi olması gerekir. Bilgisini ve birikimini aktarmak isteyen herkese kapı açık olmalıdır.
Bu birlik ve beraberlik sadece dağlara ve dağcılara değil ülkemizin bir çok kesimine fayda getirecektir.
Bu amaçla bizler kendi üzerimize düşeni yapıp bir araya gelme erdemini gösterdik, şimdi bu görev size de düşmüştür. Çalışmaya, geliştirmeye, katkıda bulunmaya istekli herkesi istanbul’da yapılmış olan toplantı metnine katılmaya davet ediyorum. Mevcut yönetimin yerine yeni bir yonetim kadrosunu görmek isteyen özellikle delegelerin benimle irtibata geçmesini rica ediyorum. Bu aşamada artık korkularımıza bir dur demeli ve doğru olduğuna inandığımız şeyleri yapma cesareti, yiğitliliğini göstermeliyiz. saygılarımla.
Durukan Türe.
Durukan Türe
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.