sevgili arkadaşlar,
sanal ortamda tartışma bu yüzden olmuyor çünki kişi kendini göstermeden içindeki nefreti bir anda ortalığa dokuyor, kimisi ise sn misin bunu diyen diye....
bakın, dağları ve dağcılığı savunmak kimseye düşmez kimsenin de harcı değil. birileri gerçek dağcılar yazdığı için bu noktaya erişemez. türkiyede gerçek dağcı var mı bilmiyorum. kriteri nedir onu da bilmiyorum. 10 yılı aşkın aktif uğraşırım ama ben gerçek dağcıyım sen sahtesin diyeni ilk kez görüyorum.
bu ve benzeri yapılan her sataşma türkiye dağcıları arasındaki mesafeleri açmaktadır. birlikteliğin bu denli anlam kattığı uğraşımıza kimsenin bu etkileri yapmaya hakkı yok sanıyorum.
neden bir parça daha uzlaşmacı olmuyoruz. bir kişi sadece şenliklere tırmanıyorsa bu onun seçimidir. onu bağlar. neden dağa gitmiyorsun,gerçek tehlikelere atılmıyorsun diye çıkışmaya kimin hakkı var?
yada ben kendimi gerçek tehlikeye attım, hayatımı ipin ucunda sallandırdım diyecek kişi doğru mu yapar. amaç bunu yapmak mıdır bunu söylemek mi?
kendisini dağcı diye lanse ediyorsa da bu onun sorunu.
her kes kendisini dağcı,bağcı vs gibi lanse edebilir. bu tür yazı ve sataşmalarla ne amaçlanır.etkisi spekülasyondan öte hangi noktaya erişir.?
kim gerçekten dağcılık(alpinizm )tarihi üzerine hakim olduğunu söyleyebilir-iddaa edebilir.
kaç kişi Mesner in sponsor bulabilmek için rolex reklamlarına çıktığını biliyor?
bir yerlerden sarkmanın dağcılık ile ilgisi olmadığını belki olsa olsa itfaye ile ilgisi olabileceğini söylerken, Kukuczka nın da para amacı ile binalardan sarkıp temizlik yaptığını unutmuş gibi bunu yazanlar.
siz kaç dağcılık klubunun bina inişi sayesinde yeni üyelerin ilgisini çektiğini biliyormusunuz, ?
dağcılığa başlarken her kes bir Emilio Comicci uzmanı-hayranı değildi sanırım,veya Sollander veya Preuss.
Hiç kimse Grand Capucin e çıkma hevesi ile başlamamıştır dağcılık kluplerine. onlara bir şeyler ilginç gelir başlangıçta, belki kampcılık belki bir yerlerden iniş. biraz macera. tanıdıkça yoğunlaşır ve şekillenir kişiler. ve bu süreç kola kolay bitmez.
lütfen birlik beraberlik bozucu fitne fesat mailleri atarken düşünelim veya kişiye atalım. dürüst ve doğru yaklaşım budur. kişileri bilmeden gözlerinin içine bakmadan hakarete varır yaklaşımlarda bulunmayalım. eğer gerçekten itham ediceksek yüz yüze iken konuşabileceğimiz şeyleri yazalım. ortalığa konuşmak yerine itham edilen kişileri isim ile bildirelim.
olumlu bir noktaya ulaşmak için hareket edelim, spekülatif davranmayalım. saygı görmek istiyorsak saygı gösterelim. ve yapıcı olalım.
herkes bir biri ile iyi geçinse kime ne zarar gelir?
eğer herkes dağcılığı veya tırmanışı kendi iç dinamikleri adına- yapmak istediği için yapsaydı sağın solun ne yaptığını bu denli eleştirirmiydi?
son bir soru ; 8000 liğe veya yüzlerce metre duvarlara çıkanlar gerçek dağcı mı oluyor?
kriter bu mudur. ikisi aynı anda mı olmalı?
Durukan Türe
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.