Tırmanan kişi bir hareketi yaptığında, sadece o harekete özgü olmak üzere beyinde bir dizi sinir tesiri (dürtü) oluşur. Hareketi çeşitli defalar tekrarladığı zaman (gerçek olarak veya beyinde hayali olarak) tekrarlama nedeniyle ilgili hareketin sinirsel dürtüleri hafızada yerleşir ve motor engram olarak beyinde saklanır. (Buradan itibaren motor engramları kısaca engram olarak kullanacağız.) Engramlar, gerçekleştirdiğimiz bir hareketin bütünsel kayıtlarıdır. Daha da önemlisi, aynı hareketleri istediğimizde yeniden üretmemizi sağlayan bilgi dağarcığı olmasıdır. Engramları, hafızada saklanan hareketi yeniden yapmamız sağlayan önceden hazırlanmış, kas direktifleri paketi olarak düşünebilirsiniz. 

Binlerce bilinçli sinyali gerekli yerlere ulaştırdığı için bir hareketin kontrolünde engramı kullanmak beyin için artık tüm kinestejik geri itilimleri sürekli kontrol etmeyi ve düzeltilmiş olarak mesajları geri göndererek idare etmeyi gereksizleştirir. Bu ise beyni özgürletirerek diğer konular üzerinde çalışıp daha karmaşık hareketleri gerçekleştirme imkanı yaratır. 

Örneğin, çoğu dinamik tırmanışta farklı kas gruplarının kusursuz bir sıralama içinde katılımına ihtiyaç vardır. Ayağınızla çok erken hamle yapınca, istenen yönde itemez; çok geç hamle yapınca tutamakların menzil dışına çıkması gibi. Bu tür durumlarda tam hamlenin ortasında beynin geri itilim yaparak idare etmesi imkansızdır. Sonuç olarak, böyle hareketleri, vücudunuz o hareket için engram öğrenmeyip, gerçekleştirme sırasında düşünmeyi terketmedikçe başarmak mümkün değildir. 

Bir tırmanma rotası veya bir kaya çalışmasında bu şartlar altında çeşitli defalar çalışıldıktan sonra neden daha basit olduğunun hisssedilmesi açık olmalı. Her tekrar, o hareket dizini için bilinçli kontrolü azaltarak engramı güçlendirecektir. Yoğun antremandan sonra vücudunuz artık o hareketi nasıl yapacağınızı biliyordur. En başarılı performansların "düşünmeden" başarılanlar olarak tanımlanması da işte bu nedenden. Araştırmalar, beynin en fazla öğrenirken aktif olduğunu doğrulamaktadır. Bir kez usta olunca, beynin engram kontrolünü kullanarak daha iyi işler üzerinde çalışmasını sürdürür. 

Engramların bir hareketi yeniden yaparkenki etkinliği ne kadar yakın zamanda ve ne kadar sık kullanıldığı ile orantılı artar. Engram ne kadar çok kullanım direktifi alırsa, bir hareketin yeniden uygulanmasında o kadar iyi olur. Son kullanımın üzerinden ne kadar uzun zaman geçtiyse o kadar paslanmış olur.

Hareket etsek de etmesek de, beyinlerimiz eklemle bağlı uzuvlarımızdan duyumsal geri itilim alırlar. Bu sinyaller, kaslarımızdaki tendonlarımızdaki, mafsallarımızdaki ve derimizdeki sinirlerimizden gelir. Beyne kas büzülmesini, vücut pozisyonunu ve üzerimizdeki kuvvetler hakkında bilgi verirler. 

Bu hiç durmayan kinsetejik bilgi akışı vücudumuzun farkında olmamızı sağlar. Nakledilen bilgiler genellikle kas spindlerinden gelir ve beynin hareketi kontrol ederek idare etmsini sağlar. 

Tüm vücudun katıldığı bir hareketi yönetmek oldukça karmaşık bir işlemdir. 425 det iskelet kasımızın herbiri beyinden gelen uygun komutlara ihtiyaç duyar. İlk yapılan her hareketle, beyin kinestetik sinyalleri izleyerek analizini yapar, geri yanıtları kaslara ulaştırır. Bilgi değişimini niceliğinden dolayı bu işlem, beynin motor alanının sınırlarını zorlar. Sonuç olarak ilk kez yapılan hareketler ve sert sarsılmalıdır ve düşünce tamamen bir görev üzerinde yoğunlaşmıştır. 

İyi ki beyin deneyim yoluyla öğrenebilmekte ve hareketleri kontrol etmekte alternatiflere sahip olmaktadır.