SIV Ölüdeniz

Eğitime Katılanlar: Yiğit & Nevin Şahinbeyoğlu

Kanatlar: Swing-Mistral 4 (Yiğit) , Ozone Buzz Z (Nevin)

Yamaçparaşütüne zorunlu olarak vermiş olduğum aradan sonra aldığım yeni malzemelerimle artık nicedir beklediğim SIV eğitimimi almanın zamanı geldi diyerek Uçuş Klübü’ nün SIV eğitimine dahil oluyorum. Yani havada karşılaşabileceğimiz acil durum seneryolarının kendi komutlarımızla havada simüle edilmesi eğitimi...Nevin SIV eğitimini önceki sene almıştı ancak tamamlayamadığı bazı hareketler olduğu için eğitimini tamamlamak üzrere o da katılıyor eğitime. 24 Temmuz sabahı tek tek Ölüdeniz Belcekız plajında eğitime katılacak olanlar buluşmaya başlıyor. Ekibin tamamlanmasıyla birlikte Yiğit önce yapacağımız simülasyonların teorik kısmını anlatıyor. Teorik eğitim sonrası ilk uçuş için hazırlığa başlıyoruz ve herkesin uçuşunda yapacağı simülasyonlar belirleniyor sonrasında cipe doluşup yukarı çıkıyoruz.




1700 take-off ulaştığımız zaman rüzgarın kuzeyden estiğini görüyoruz. Yoksa yıllardır istediğim Babadağ 1960 take-off dan kuzeye çıkış zamanı geliyor mu? Gerçekten öyle oluyor...Zirveye çıktığımızda Yılmaz çıkış sıralarımızı belirliyor ve 8 dk. ara ile çıkışlarımıza başlıyoruz. 1960 kuzeyden çıkış yapınca 1700 take-off’ a doğru dağın sırtına paralel bir uçuş yaparak 1700 take-off’ un üzerinden kumsala doğru yönelerek uçuyorsunuz. Sanırım zirveden çıkış yapmak ve sonrasında dağı direkt arkanıza almak yerine o heybetini görerek uçmak benim için 1960 kuzey çıkışını çok özenir hale getirmişti. Düşünüyorum da gerçekten merak ettiğim kadar varmış, bu çıkıştan çok keyif alıyorum. Kumsalın üzerine yaklaştığımda Yiğit telsizden çağrı alıp almadığımı kontrol ediyor ve birazdan başlayacağımızı söylüyor. Sonrasında komutlar gelmeye başlıyor... Sol kulak deniyor ok yapıyorum sonra sola keskin manevra deniyor onu da yapıyorum yalnız dönüşü keskinleştirirken artık rüzgarın sesi ve kanadın açısı öyle bir değişiyor ki spirale gireceğimi anlıyorum ve manevradan çıkıyorum halbuki o sırada Yiğit halen dönüşe devam diyor ayrıca izdüşümüme bakıyorum halen denizin tam üzerine gelmiş değilim...yaw bu işte bir tuhaflık var derken telsizden şu komut geliyor “ evet Yiğit birazdan manevralara başlayacağız, deniz üzerine açılmaya devam et” nası yani vs. derken yaptığım hareketlerin beden önce çıkış yapan Tülay için verilen komutlar olduğunu anlıyorum :) ve biraz önce sola keskin dönüşü kendi irademle kestiğim için doğru kararı verdiğimi anlıyorum. Neyse sonrasında gerçekten kendi komutlarımı uygulamaya başlıyorum. Kulak kapama, frontal, yunuslama, asimetrikli düz uçuş, asimetrik DHV ve b-line hareketlerini yaparak ilk uçuşumu tamamlıyorum. Bu arada b-line sonrası Yiğit deep stall a girdiğimi fark ediyor ve derin bir kaç pompa ile kanadı yeniden uçuşa geçiriyorum. Komutlara o kadar odaklanmış olduğum ve gözüm de sürekli kanatta olduğu için yer hızıma hiç bakmıyordum ve derin stall a girdiğimi Yiğit’ in uyarısı ile fark etmiştim...İniş sonrası ground briefing oluyorve ilk günü tamamlıyoruz ve akşam yemeği için Hisarönü’ ndeki Cinbal’a et&rakı yapmaya gidelim kararı çıkıyor. Bundan sonra her Ölüdeniz faaliyetinde Cinbal’a düzenli olarak gidilecektir diyebilirim (biz bilmiyorduk ama siz böbrek istemeyi unutmayın) :) Cinbal dönüşü üşenmiyor ve gece denize giriyoruz. Ertesi sabah için hareket saati 08.00 olarak belirleniyor ve gün bitiyor.




Ertesi gün, kahvaltı sırasında sıradaki uçuş için hareketler belirleniyor ve yeniden çıkış yapılıyor. 25 temmuz günü 3 uçuş yapıyorum ve bunlar arasında önceki asimetrik çalışmaları yanısıra kravat simülasyonu, wingover  ve spiral yapıyorum. Kravat simülasyonunda asimetrik kapattıktan sonra ağırlığınızı kapanan tarafa kaydırarak kanadın kapanan tarafa dalmasını sağlamanız ve hemen sonrasında düz uçuşa geçirerek açmanız gerekiyor. Bu harekette ilk dalış ile birlikte dönmeyi beklemeden komutları vermeniz gerekiyor. Ben bu süreyi biraz uzatarak kapalı tarafta uzun ve derin dalış yaşadım (sanırım 1 tur hatta fazlası) bunun sonucunda frenleri bırakarak çıkış yaptım ancak hareket doğru tamamlanmadığı  için sonraki günlerimdeki uçuşlarımda bu çalışmayı tekrarlıyorum ve kapalı tarafta dönerken önce kapalı konumda kanadı  düz uçuşa geçirip sonra kapanan tarafı kontrollü bir şekilde açarak hareketi tamamlıyorum. Kravat simülasyonu kanadı tanıma açısından çok iyi bir çalışma olduğunu düşünüyorum ayrıca gayet de adrenalin dolu diyebilirim. 25 temmuz günü ikinci uçuşumda bir dizi hareketi tamamladıktan sonra Yiğit’in komutları ile wing-over a başlıyoruz. Önce ağırlık kaydırıyorum sonra fren komutlarını keskinleştirirken kanat gittikçe daha çok yatıyor, yalnız ben komutları uygularken Yiğit telsizden “dışı tut”diye bir komut veriyor, ben kendime nedir bu dışı tut derken dönüşü yaptığım yönün zıttı olan taraf kapanıyor ve akabinde ben de kapanan tarafa kanadı fren ile yatırınca kanat wing-over dan spirale oturuyor ve başlıyor dönmeye...rüzgarın sesi kopmuş gidiyor..yaşadığım heyecan ile telsizden gelen komutları ne duyuyor ne anlıyorum....kanadın bir tarafı kapalı bir şekilde spiralde dönüyor duruyorum... klasik teori aklıma geliyor ve frenleri sıfırlıyorum...işe yarıyor ve spiralden çıkıyorum..çıkarken de kapalı tarafa pompa yapıyorum ve kanat açılıyor..halbuki spirale ilk oturduğumda ağırlığımı dışa kaydırarak fren uygulasam çok daha önce spiralden çıkacağım...tecrübe bazen böyle kazanılıyor...SIV eğitiminde kravat simülasyonu istem dışı yaşanmış oluyor :) Spiralden çıktığımda irtifam az olduğu için Yiğit direkt kumsala yönlenmemi istiyor...Kumsala 5-10 metre irtifa ile yetişiyorum ve manevra yapamadan arka rüzgar ile iniyorum...rüzgarın şiddeti düşük olduğu için sorunsuz ayakta iniş yapabiliyorum...İniş sonrası Nevin benim uçuşumu izlerken neler hissettiğini anlatıyor...özetle... “ indi bizim oğlan denize dedim” diyor ve gülüyoruz :) Eğitmenim Yiğit ile hataları konuşuyoruz ve kanadımın enerjik bir kanat olduğunu ve spiral eğilimi olduğu teşhisi konuyor...




İkinci günün son uçuşunda beklenen hareketin zamanı geliyor...Spiraaaaal...ancak günün son sortisinde hava biraz hareketli...Ölüdeniz’de denizin üzerinin hareketli olduğunu ilk defa bu uçuşta görüyorum hatta biraz tedirginlik ile Yiğit’ e “hava çok hareketli, çalışmaya devam mı? ” gibi soru sorduğumu bile hatırlıyorum. Velhasıl evet cevabı ile birlikte dönüşe başlıyorum...önce ağırlık kaydırma ve sonrasında freni arttırarak çekiyorum..dönüşüm hızlanıyor..rüzgarın sesi epey artıyor, hızlanıyorum  ve kanat yatıyor..spirale girdim zannediyorum ama halbuki bu giriş öncesi olan hissiyat ve 1 sn. sonra gerçekten spirale giriyorum...aman tanrım bugüne kadar 1 G den fazlasını yaşamamış biri olarak 2-3 G denen kuvveti hissediyorum..yüzüm geriliyor...iplerdeki artan gerginliği hissediyorum...ve üzerimdeki artan ağırlığı da fark etmemem mümkün değil...dönerken karayı saymaya başlıyorum..1.....2......3...... ve frenleri yavaşça bırakıyorum..kanat çıkıyor spiralden, biraz öne geliyor ve frenler ile dalışı tutuyorum...inanılmaz adrenalin salgılamış durumdayım..çok mutlu ve heyecanlıyım...diğer tarafa doğru da spiral yaparak 2. gün uçuşlarımı tamamlıyorum...İndiğimde Nevin’ e “neydi bu yaa, kanım çekildi” vb. şeyler anlatıyorum. 2. günün sonunda kızlar arasında b-line yapamamak kronik bir hale dönüşüyor ve artık denememe kararını alıyor kızlar..Ablalar b kolonunu çekmekte bir türlü muvaffak olamıyor :) 1960 kuzey çıkışı arzum bugün de tatmin oluyor ve bir sorti daha kuzeyden çıkış yapmış olarak ve adrenalinin dibini görmüş olarak 2. günü tamamlıyorum...




3. günün programında daha kontrollü yapabilmek adına kravat simülasyonunu programa yeniden yazdırıyorum, geliştirmek adına wing-over da yazıyoruz, pratiği artırmak için menüde spiral de var...yeni simülasyon olarak da spin ve stall girişi testi yapıyoruz...Stall giriş testinde frenleri yavaş yavaş çekiyorsunuz ve kanadın hızı sıfırlanıp firar kenarları iyice büzüşerek kanat arkaya doğru kayar gibi olduğu an frenleri bırakıyorsunuz, sonra kanat bir miktar öne geliyor ve frenler ile dalışı tutarak düz uçuşa geçiyorsunuz. Spin giriş testinde de bir tarafın frenini full çekip tutuyorsunuz, kanat manevrasını yapmaya başlıyor ve öbür taraf saldırmaya başladığı an bırakıyorunuz çektiğiniz freni ve bir miktar dalış sonrası kanat gene düz uçuşa geçiyor. 3. Gün yaptığım 2 uçuşta wing-over larımı biraz daha dengeli yapmaya başlıyorum. Bu simülasyonu yaparken komutların seri, uyumlu ve eşit miktarda yapılması çok önemli, aksi halde kordinasyonsuzluk oluşuyor ve hareketi tam olarak uygulayamıyorsunuz. Wing-over kesinlikle tekrarı arttıkça daha estetik yapabileceğiniz bir haraket ve de sağlık açısından alçak irtifada ve kara üzerinde yapılmaması gerektiğini düşünüyorum...tabiki tecrübe ve insiyatif kavramları ile bunun dışına çıkılabilir...Üçüncü gün uçuşlarımda spiralde kanadı ufuk ile olan açıma göre 45 derecede sabitleyerek eğitmenimden bir aferin alıyorum. Bu spirallerden birinde dışı biraz fazla tuttuğum için spiralden erken çıkıyorum ve bu haraketin detayları konusunda tecrübeleniyorum. İlk 2 gün boyunca take-off da Nevin hep benden önce çıktığı için o benim inişlerimi izliyor ama üçüncü günden itibaren Yılmaz’ a “Nevinin çalışmasını görmek istiyorum ben önce çıkayım” deyince ok liyor ve Nevin’ in pek iyi aldığı wing-over ları aşağıdan keyifle izliyorum. Üçüncü günkü uçuşlarda bilin bakalım gene ne oldu..evet gene bir sortide kuzey esiyordu ve 1960 kuzeyden çıkış yaptık...Yıllarca merak et ama uçama sonra bir Ölüdeniz faaliyetinde 1960 kuzeyden 3 çıkış yap :) süperdi bence...Üçüncü gün 2. uçuştan sonra toplamda her pilot 6 şar uçuş yapmış ve bir çok simülasyonu gerçekleştirmiş oluyor bu sebeple bugünü burada kesip bir Ölüdeniz klasiği olan gün batımında bira keyfi yapma ve sonrasında da mangal+rakı keyfi yapma kararı alıyoruz. Otele dönüp malzemeleri bırakıyoruz, havuz başında briefingi tamamlayıp sonraki günkü simülasyonları belirleyerek atıyoruz kendimizi kumsala...




4. gün eğitimin son günü, bu uçuşta başlangıç olarak speedli asimetrik ve  speedli frontal var, arasıcaklardan spin girişi ve ana yemek olarak da full stall var :) Speedim takılı olmadığı için Yılmaz’ ın yardımı ile take-off da speedi bağlıyoruz ve rüzgarın da iyi geldiği bir an kanadı çekip çıkıyorum. İlk defa speed basacağım için çok merak ediyorum nasıl bir his olduğunu. Sonra Yiğit’ ten komut geliyor ve basıyorum full speed. Gerçekten full basmak için ciddi bir kuvvet uyguluyorsunuz, bir bakıyorum rüzgarın sesi nerdeyse 2 katı artmış o zaman anlıyorum ki gerçekten speed im değişmiş...bundan sonra Ormanlı’ da stabil ama sert havalarda daha rahat uçarız diye aklımdan geçiriyorum...Neyse full speed uçarken başlıyoruz simülasyonlara. Önce asimetrik var, hücum açım fazla olduğu için kolonu çektiğimde kanat cart diye kolayca kapanıyor ve hemen speedi ve kolonları bırakıyorum. Kanat biraz dalıp düz uçuşa geçiyor bu arada yanılmıyorsam 180 derece gibi bir manevra yapmış oluyorum. Aynı heraketi öbür taraftan da yaptıktan sonra sırada speedli frontal var. Bu arada bir dip not...eğitim sırasında ister spiral ister asimetrikli düz uçuş olsun tek bir tarafa doğru alışkanlık olmaması adına tüm hareketler her 2 yöne de ayrı ayrı yapılıyor..Frontala devam edersek ben gene basıyorum speede ön kolonları çekiyorum ve o kadar kolay kapanıyor ki bir bakıyorum yukarıda sanki bir kumaş bohçasına dönüşmüş kanat...sonra açılıyor ve düz uçuşa devam...sırada aslında bu eğitimde yapacağımı hiç düşünmediğim baba bir simülasyon var...full-stall .. aslında bu simülasyon birçok yerde ileri SIV eğitimi altında veriliyor ama ilk 6 uçuşumun çok verimli geçmesi, eğitmenim Yiğit’ in kararı bana bırakması ve benim de kendimi hazır hissetmem ile full-stall yapmak istiyorum...Yiğit bir klasik olan “hazırsan harekete başla” komutunu veriyor. Frenleri elime dolayıp çekmeye başlıyorum artık frenler belim hizasındayken kanat geride kayboluyor ve o düşme hissini yaşıyorum ancak refleks olarak frenleri bırakıyorum ve kanat hava ile dolup öne geliyor ve ben dalışı durdurarak düz uçuşa devam ediyorum...Yiğit telsizden frenleri erken bıraktığımı ve istersem hareketi tekrarlayabileceğimi söylüyor. Full-stall’da en tehlikeli senaryo kanadın stalla girdiği ilk anda frenlerin bırakılması..bu durumda kanadın  seviyesi her ne olursa olsun öne çok fazla saldıracağı söyleniyor. Benim frenleri erken bırakmam bu senaryo ile aynı değil çünkü ben serbest düşüşe başladıktan sonra bırakıyorum frenleri...neyse yeniden full-stall deneme konusunda istekliyim ve frenleri çekmeye başlyorum, bu sefer kendimi refleks olarak frenleri erken bırakmama konusunda şartlıyorum ve derken full-stall a giriyorum...muazzam bir geriye düşüş hissi sonrası frenleri bırakıyorum..yalnız full-stall sırasında frenlerde öyle bir gerilim oluyor ki eşit derecede çekili tutmak gerçekten güç istiyor...velhasıl ben full-stall dan çok simetrik çıkmıyorum önce bir taraf şişmeye başlıyor sonra diğer taraf sonra biraz öne geliyor kanat, frenlerle tutup düz uçuşa geçiyorum. İkinci full-stall denememde ilkine göre daha çok düşüş yaşadım ama biraz daha geç ve dengeli çıksaydım daha doğru olacaktı...artık bunu bir sonraki faaliyete bırakıyorum...Ben iniş yaptıktan sonra Nevin’in daha baba bir hareket çalıştığını öğreniyorum...SAT...vay be eşim SAT yaptı derken ne kadar verimli bir eğitim gerçekleştiğini kafamdan geçiriyorum...Bu uçuş sonrası Yiğit eğitimin temel amacına ulaştığını ve uçuşların sona erdiğini isteyenlerin serbest çıkış yaparak kol uçuşu yapabileceği yönünde bilgi veriyor...Ben ilk önce uçanlar grubuna dahil olsam da Kumsal Pide de öğle yemeği yerken grubu satmaya ve faaliyetin son gününün öğleden sonrasını denize girmeye ve çim alanda gölgede bira içmeye ayırmaya karar veriyorum. 5 kişi uçuşa çıkıyor ve Nevin en arkada grubu fotoğraflıyor...




Bu eğitim gerçekten çok verimli geçti ve bende kanada hakimiyet konusundaki farkındalığı artırdı. İleri SIV de yapılan hareketlerin büyük bir kısmını da simüle etmiş olduk. Bir kez acil durumların neden meydana geldiği  ve nasıl çözümlenebileceği konusunun mantığını anladım. Detaylandırırsak...kanadımın hangi noktada spirale girdiğini, spirale giriş sırasında kanadın dönüşündeki değişimi, spin ve spirale giriş arasındaki farkı, spirale girmeden ne kadar keskin dönebileceğimi ve burada belirtemediğim bir çok yeni detayı öğrendim...Uçuş Klübü’ ne teşekkürler...bir sonraki eğitim Termik ve XC...iple çekiyorum o eğitimi de...diğer faaliyet günlüklerinde buluşmak üzere....

Yiğit Şahinbeyoğlu
Okunma 12522 defa Son Düzenlenme Cumartesi, 29 Ekim 2011 20:54
Yorum eklemek için giriş yapın