Aladağlar 9 Zirve Faaliyeti

Faaliyet                        : Lahitkaya,Güzeller,Alaca,Emler,Hürtepe, Adsiz2,Adsiz1,Karasay,Eznevit
Faaliyet  Rehberleri     : Mustafa Akdemir (Bursa) ,  Veyis Zambak (ist),
Doğan Nadi Çetinkaya (Bursa)

Faaliyet Raporu          : Doğan Nadi Çetinkaya (Bursa)

İlk yardım Desteği      : Hanife Yüren (İzmir)

Faaliyetle ilgili notlar  : Özgür Aydoğan (Selçuk/İzmir)

Kullanılan malzeme   : 15x2 m perlon, ip , emniyet kemeri, HMS, Karabina, Reverso , 8’li.

Hava Durumu              :  Genelde açık ve net.


Faaliyet fotograf linki : http://outdoors.webshots.com/slideshow/564086843NCNTNh







4 Temmuz 2008   

Otobüsümüz Niğdeye kalkacaktı. Bunun öncesinde orada vakit kaybetmemek için yiyecek organizasyonunu bursadan yapmaya karar verdik. Ben topluca alışveriş yaptım ve  yaklaşık 25 ytl/1 kişi maliyet oluştu. Bunun içinde bilindik şeyler çorbalar,kahveler,tang,makarna, bulgur, ton balığı,biraz soğan,limon,yağ,vişne reçeli,fıstıklı ve cevizli helva, kavurma, kahve, sıcak çikolata, kuşburnu çayı, bergamotlu çay,… bunların yanına sucuk,zeytin,zeytinyağı ve peynir de ayrıca getirildi.


Saat 18:00. Teminale geliyoruz. Son hazırlıkları kontrol edip 19:00 da Niğde otobusune biniyoruz. Bizim grup, Mustafa,Tuncel abi,Derya,Meltem hanım,Mustafa Koldaş ve benden oluşan 6 kişilik bir ekipti.

5 Temmuz 2008  

Bursa,İstanbul ve İzmri şubeleri olarak Terminalde buluşuyoruz..





6 Temmuz 2008  

Daha faaliyete başlamadan Mustafa (Akdemir /Bursa )ve benim Aladağlarda gitmediğimiz rotalar vardı ve bazı zirvelere bizde ilk kez gidecektik. Gitmeden hangi zirvelere gideceğimiz konusunda Klupte toplantı yapmıştık. Aladağlar çok geniş alana yayılmış bir platoydu ve biz mümkün olduğunca optimum kullanmaya çalışacaktık. Güzeller ve Lahitkaya zirvelerine zaten istanbul şubenin faaliyeti vardı. Bizde hazır faaliyete entegre olmanın bize zaman kazandıracağını düşünerek bu faaliyetlere entegre olduk. İstanbul şubenin rehberi Veyis idi ve biz ilk kez kendisinin faaliyetine katıldık. Kendi faaliyeti ile ilgili çok detaya girmeyeceğim zira  bu faaliyetler için Veyis ayrıca rapor düzenleyecektir.  Kısa ve öz olarak söyleyebileceğim tek şey bu Güzeller ve Lahitkaya faaliyetlerinden  memnun ayrıldığımızdır.

Pazar akşamı İstanbul şube Güzeller faaliyeti dönüşü hemen toparlanıp .Vali konağını terk etmeye hazırlanıken  Derya ve rahatsızlanan Tuncel abi de bu grupla dönmeye karar verdi.Bursa olarak 4 kişi kaldık. Biz faaliyeti istanbul’la beraber Akşampınarı kamp yerine aynı gunun akşamı yerine  ertesi gun sabah inmeye karar verdik. Zira aynı gun Lahitkaya ve Guzeller yorucu olmuştu.







7 Temmuz 2008   

Ertesi gunku planımız normalde Kaldı idi ancak grubun geneli bu faaliyete henuz uygun olmadığından alaca ya gitmeye karar verdik. Zaten bundan dolayi ip , ve teknik malzemeyi   Akşampınarında bir kayanın dibine bıraktık ve bıraktıgımız yeri GPS le işaretledim.  Bu faaliyette Bursa 4, İzmir 4 , İstanbul 1  şeklinde toplam  9 kişi idik. Akşam pınarında hemen kampı kurduk ve Alaca tırmanışına başladık(09:00). Mehmet Şenol’un tarifine göre yakın bölgede suya rastlamayı umuyorduk. Bölgede otlayan koyunları görünce suyun yakın yerde oldugunu tahmin ettik. Tabi bizi 2 kangal köpeği karşıladı ve neyse ki havlamaktan öteye gitmediler.Alaca faaliyetinde en çok zorlananlardan biri ben oldum.  Tırnağım kopmak üzere oldugundan sağ baş parmağım faaliyet boyunca rahatsız etmişti. Mustafa (Akdemir/İzmir) in psikolojik desteğiyle zirveye varabildim. Bu arada benden başka Meltem hanım Parmakkaya’yı biraz geçtikten sonra kendini iyi hissetmediğini ve dönme düşüncesi oldugunu belirtti  ama bir şekilde devam etme konusunda ikna oldu. Alaca’nın rotası basit olmasına  rağmen mesafesi uzundu. Avcıveli geçidinden sonra  da sırtı klasikten dolaşıp (13:00) zirveye ulaşılıyordu (15:05). Aynı yerden sola(doğuya) dönmekse Kaldı’ya  çıkartıyordu. Bu arada Kaldı’da 2 yuksek sivri arasındaki kar kütlesi halen duruyordu. Parmakkaya’dan sonra bu bölgede kaynak suyu yoktu. Sadece Aşağıdaki çobanın belirttiği ilerde patika yanında rastlayacağımız eriyen kar suyu vardı. Alaca faaliyetinde tüm ekip zirve yaptı ve dönüşe geçti(15:40). Dönüşte Avcıveli tarafında daha dik olmasına rağmen çarşaktan inmeyi tercih ettik. Zira rüzgar şiddetliydi ve ekip yorgundu. Yavaş, yakın ve guvenli bir şekilde normal eğime ulaşıldı. Akşam  güneş batmadan kamp yerine vardık(19:30).  Dönüş yerinde Parmakkaya’nın ordaki kaynaktan su doldurduk ve kamp alanına indik. Bugun den itibaren Hanife her gün parmağıma pansuman yapmasıyla , sonraki günler artık o kadar sorun yaşamayacaktım.
Hiperaktif Tuzbent bize envayi çeşit yemekler yaptı.. Sağolsun kendisi bu konuda oldukça meziyetli. Hava karardığından bizde yemeğimizi artık yemiştik.

8 Temmuz 2008   

Akşam pınarı kampını toplayıp bölgeden ayrıldık (09:00) Tüzbent bizden ayrılacaktı. Üzücü olan tarafı artık onun guzel  yemek yapacak kimse kalmamasıydı(!).  Lojistik destekçimiz  Mehmet Şenol bizi sabah 10:30 gibi Emli ormanının giriş bölgesinden(Beylik ormanı) (09:45) aldı ve oradan Çukurbağa hareket vardık (11:15) . İstanbul’dan gelen Mustafa da başka bir faaliyete katılacağından , bizden ayrıldı.Bu arada ormanla ilgili bir not.Ağaçların bir kısmı kendiliğinden çürümeye başlamış durumda ve ormanın geleceği hiç de iyi görünmüyor. Buradan Alabalık tesislerine  gittik. Dinlendik. Elimizi yüzümüzü saçımızı yıkadık. Birşeye benzedik 


Tüzbent’i  de tesislerde bırakıp  (14:30), Alabalık tesislerinde biraz vakit geçirdikten sonra   Mehmet le Sokullupınara doğru yola çıktık ve  buradan tırmanışa başladık (15:30) . Ancak burada Meltem hanım rahatsız oldugunu ve artik devam edemeyeceğini söyledi. Çantasını ben aldım. Biraz daha tırmanmamıza rağmen durumumun değişmedi ve  devam edemeyeceğini söyleyince daha fazla ısrarcı olmadık veMehmet Şenol’la iletişim kurarak , Meltem hanımı  Mehmet Şenol’a  yönlendirdik. Bu durum bizi epey üzmüştü. Yaklaşık 3 saatlik bir tırmanış sonrası Çelikbuyduran kamp yerine 6 kişi ( Mustafa A.,Mustafa A.,Mustafa K, Özgür, Hanife, Doğan )geldik Üst üste çeşitli nedenlerden ayrılmalar olması grubun motivasyonun düşürdüyse de akşam herkes ertesi gün planını konuşuyordu. Şunu da belirtmeden edemeyeceğim İzmir ekibiyle tırmanış konusunda gayet uyumlu idik ve daha nice beraber tırmanışlar yapacağımız konusunda hemfikirdik. Özgür ‘ün görevi nereye kaçta gittik.. onları sürekli not almaktı. Benim görevim kritik bölgeleri GPS le işaretlemek ve fotograflamakti. Mustafa (Akdemir/ Bursa) rehberdi. Diğer arkadaşlarda bize destek veriyorlardı. Ekip uyumu gayet iyiydi.



Çelik buyduran kamp yerindeyiz(19:45)   . Çıkar çıkmaz kamp çadırları kuruyoruz. 11 adet taş siperlikli çadır  yeri sayıyorum. Bizden başka Çelikbuyduran’da kimse yok. Mustafa Akdemir(İzmir) birini kütüphane yapıyor. Diğerleri, yemek odası, güneşlenme vs…  Hemen Mustafa ( Akdemir/İzmir) in vaude çadırının kenarında propan ocağı yakıp çorba makarna vs. birşeyler yapıyoruz ve yemek odamızda yiyip , çadırlarımıza çekilip yatıyoruz.  







9 Temmuz 2008   

Planımızda Emler ,Hurtepe ,Adsiz2 ve Adsiz1 var. Vaktimiz kalırsa göllere uzanacaktık. Planladığımız gibi Emlere yaklaşık  1 saatte tırmandık (08:10) ve oradan Hurtepe (08:50), Adsiz2 (09:15) ,Adsiz1 (09:50) zirvelerini yapıp platoya doğru alçaldık. Artık göllere ayaklarımızı sokmak istiyorduk. Yedigöller de önce Ramazan’ın Black Tent Barına gittik(11:00). Sağolsun bize çay kahve ikram etti. Ordaki zirve bayrağını fareler yemiş. Yenisini göndereceğimizi söyledik. Birde polar ricası oldu Ramazan Yalçın’ın. İzmir şubedeki arkadaşlar bu konuyu not aldılar. Artan bir takım erzaklarımızı kendisine verebileceğimizi söyledik. Bir süre göllere indik. Ayaklarımızı göle soktuk. Güneşlendik. İyi geldi. Dönüşte(13:00) de yaylacılardan koyun yoğurdu satın aldık. Yoğurtları termoslara doldurduk. Akşama kampta ziyafet çekmeyi düşünüyorduk (14:15) zira. Barbunya, kekikli kavurma,  fesleğenli bulgur pilavı, makarna,çorba, yoğurt, ayran… tıka basa yedik içtik. Midelerimiz şaşkındı.. Mustafa ( Akdemir/Bursa) akşam üstü biraz rahatsızlanmıştı.





10 Temmuz 2008   

Gece birkaç kez kendisine seslendim ve durumunu kontrol ettim. Faranjit olmuş ve boğazları şişmişti. Her zaman imdadımıza yetişen Hanife ,Mustafa yı yatıştıracak ilaçlar verdi. Ancak sabah oldugunda Mustafa’nın daha fazla dinlenmeye,uyumaya  ihtiyacı vardı. Mustafa (Akdemir / Bursa ) Karasay ve Eznevit’e ekibi sen çıkar dedi. Sabah kahvaltı sofrasını kaldırmadık diğer çadırdan ve sıcak suyu termosa doldurup bıraktık. Telsizlerden birini Mustafa (Akdemir/Bursa)‘ya bıraktım. Ekibi dediği gibi aldım ve Kasaray ,Eznevit faaliyetine başladık (07:15). Zemin çok fazla çarşaktı ve doğal olarak yorucuydu. Üst kısımda karlı bir bölge vardı ancak en dar kaya blogunun oldugu yerden  ekibi  sırta çıkardım. Karasay zirveyi yaptıktan sonra(08:45) uyumlu bir şekilde Eznevit zirvesine yöneldik. Daha önce oraya bende çıkmamıştım ancak neresi oldugunu biliyordum.Zaten bir süre sonra zirvedeki babayıda gördük. Bu arada Mustafa’yla da telsizle iletişim zaman zaman kuruyorduk. O bizim durumumuz soruyordu, biz de onun. Eznevit zirvedeyken de (09:45) Mustafa ( Akdemir/Bursa) ile tekrar irtibat kurdum. Çelikbuyduran daki kamp yerimizi görebiliyorduk ve kendisine el salladık, o da bize…
Vadiden  10 kadar dağcının yükseldiği bilgisini kendisine geçtim. Ardından dönüş yoluna koyulduk. Sırtın iniş ilk noktasında mola verdik ve lavaşlara ton balıklarını sarıp yedik. Ve daha sonra kontrollü bir şekilde inişe geçtik ve kampyerine vardık(13:00). Mustafa daha iyiydi ancak diğer faaliyetleri yapmamaya karar verdik. Biraz dinlendik. Ardından kampı toplamaya başladık. Bu arada bir atlı kişi göller bölesinden geliyordu. Atın üzerindeki Ramazan Yalçın dı ve ihtiyac fazlamız olan malzemeleri kendisine aklardık ve ardından onunla da vedalaşıp  inişe geçtik(14:15). Sokullupınarına varır varmaz (16:45) Mehmet Şenolla iletişim kurduk ve bizi Alabalık tesislerine bu (o) akşam götürebilme durumunun olup olmadığını sorduk. Sağolsun gene bizi  yolda bırakmadı ve 1 saat sonra traktörüyle Sokullaya varmıştı bile. Alalık tesislerinde kalmaya karar vermiştik ve tesisin üst katı bizim için açıldı ve üst katta hep beraber uyku tulumlarında kaldık.








11 Temmuz 2008   
Ertesi günkü hedefimiz  önce biletleri akşamüstü saatlerine alıp genelde gittiğimiz yerlerde yaptığımız gibi  ,Arkeoloji müzesine gitmek oldu. Ardından kalan zamanımızda da Gümüşlük Manastarına gidip bölgeyi gezdik ve akşam üstü Niğde gazozlarımızı içip İzmir ekibiyle (üzülerek) ayrıldık. Başından itibaren faaliyete destek veren , faaliyete katılan ter atan herkese tekrar teşekkür ediyoruz. Gelecek faaliyetlerde görüşmek üzere…


12 Temmuz 2008   

Sabah Bursa ve İzmir’e  varışlar ve faaliyetlerin bitişi…


Okunma 62102 defa Son Düzenlenme Cumartesi, 29 Ekim 2011 20:54
Yorum eklemek için giriş yapın