Süphan Dağı Tırmanışı

19 Mayıs ATATÜRK’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı dolayısı ile klüp olarak planlamış olduğumuz SÜPHAN faaliyetini 5 kişi olarak gerçekleştirdik.


Nilgün ,Hakan , Hasan ve Hıdır’ı gerçekleştirdikleri zirve için tebrik , göstermiş oldukları uyum için de teşekkür ederim. Zirve listelerine bir tane daha eklemiş oldular , bense bir eksi daha.




16/05 Cuma günü Van ve Tatvan’a ulaştığımızda Vangölü ve çevresi tamamen bulutlar altındaydı . İsmetten aldığımız GPS koordinatları çok işimize yaradı , kendisine çok teşekkür ederiz.Tüm ekip olarak Adilcevaz’da buluştuktan sonra Kışkılı köyüne ulaşıp yürüyüşe başladığımızda saat 18:00 di.Bir saatlik yürüyüşün ardından 2700metre civarında kampımızı kurarak sabaha karşı 03:00 de zirve yürüyüşüne sürekli esen rüzgarla başladık .Sürekli değişkenlik gösteren hava 3800 metre dolaylarında daha da şiddetlenerek eksi derecelere ulaştı.   Zirve kraterinin hemen altında rahatsızlandığımda ,ekip sorumlusu olarak çok önemli bir karar almak zorundaydım.   Zirveye çok yakın olduğumuzdan ve arkadaşların durumu da iyi olduğundan dolayı telsizlerden birisini yanıma alıp ve ekipten herhangi biri geri döndüğünde hep beraber inileceği kararını alarak geri dönüşe geçtim. Ben irtifa kaybetikçe hava açmaya başladı ve kısa bir süre sonra zirveye yaklaşmış olduklarını öğrendim . Onlar adına sevinerek kendi adıma üzülerek inmeye devam edip at yaylasına ulaştıktan bir süre sonra dönüşe geçtiklerini öğrendiğimde., onları beklemeye karar verdim. Vadi girişine geldiklerinde kampa doğru inişe geçtim.Saat 10:00 da zirveye ulaşmış olan arkadaşlarımız kamp alanına vardıklarında , kampı toplama kararı aldık ve saat 17:00 civarında köye indikten sonra Tatvana ulaşarak bir gün de faaliyetimizi sonlandırmış olduk.


Ertesi gün Nemrut Dağı Kraterini hep beraber gezmeye başladığımızda, resim çekmek için araçtan ayrılıp daha güzel manzara yakalamak uğruna yükselmeye devam ettiğimizde kraterin zirvelerinden birine hep beraber ulaşmış olduk.


Böylece bir 19 Mayıs günü daha ;ATATÜRK’ü anarak ve Gençlerin Bayramını kutlayarak zirve faaliyetini gerçekleştirmiş olduk.


Ayrıca , Adilcevaz Gençlik ve Spor Müdürlüğü , Jandarma ve sağlık ekibine ilgi ve alakalarından dolayı çok teşekkür ederiz.


Tolga Akgun


19 Mayıs Süphan Tırmanışı :

Faaliyete Katılanlar: Tolga Akgün, Hakan Çakıroğlu, Hıdır Karadağ, Hasan İleri, Nilgün Mağden


Kulüp faaliyeti olarak planlanan Süphan Dağı tırmanışına aylar önce bilet organizasyonuyla başlamıştık. Tolga erkenden uçak biletini alarak bunu duyurmuş ve katılmak isteyenlerin elini çabuk tutmasını istemişti. Ben de erken rezervasyon yapanlardandım ,yani uçak biletini ucuza almıştım. Hakan, Hasan ve Nilgün otobüsle geleceklerdi. Faaliyet öncesi nasıl buluşacağımızı , neler yapmamız gerektiğini ve çadır-malzeme paylaşımını hem mail grubunda ve hem de kulüpte toplanarak detaylı konuşmuştuk. Süphana rehberimiz Tolga dahil olmak üzere hepimiz ilk defa gidiyorduk, bu nedenle faaliyet raporlarını paylaştık, giden arkadaşlardan bilgileri aldık. Özellikle İsmet başkanın birkaç hafta evvel orada olması nedeniyle verdiği bilgiler ve gönderdiği koordinatlar çok işimize yaradı. Ayrıca kulüp etkinlik raporlarında 2004, 2005 ve 2007 yılına ait raporları okuduk. Cem Ergün arkadaşımız son 2 raporu hazırlamıştı, onunla telefonla ve yüzüyüze konuşarak detayları aldık ve otobüsle gelen arkadaşlar 15 Mayıs 2008 Perşembe, ben ve Tolga da 16 Mayıs 2008 Cuma günü ayrı uçaklarla İstanbuldan hareket ettik. Benim uçuşum daha erken olduğu için saat 9.30 da Vandaydım. Adilcevaz için otobüs ayarlamak için doğrudan otogara geçtim, Adilcevaza günde sadece bir sefer olduğunu, ancak Ahlata giden otobüslerle gidebileceğimizi, oraya da öğleden sonra saat 13.00-14.00 ve 15.00 de sefer olduğunu öğrenince Tolgayı beklerken şehre inip Van ın ünlü kahvaltı salonlarının birinde kahvaltı ettim. Bu arada otobüsle gelen Hasanla irtibat halindeyiz, onlar Tatvanda inecekler ve oradan Adilcevaza geçecekler, orada buluşacağız.



Tolganın uçağı Ankara aktarmalı, saat 13.10 da Vana inecek... tekrar otogara dönüyorum, derken Tolga arıyor ve yaklaşık 10dk. sonra da otogarda beni buluyor. Bu arada Cem aracılığıyla Tolganın irtibat kurduğu bir otobüs şöförü beni sırt çantalı görünce yanıma yanaşıyor ve sohbet ediyoruz. Kendisi de aslında Ahlata çalışıyor ama bugün başka yere gidiyormuş. Bize yardımcı olmaya çalışıyor, Tolga gelince onunla da tanışıyor. Diğer arkadaşlarımız da Tatvana vardıklarını bildirdiler , kim Adilcevaza erken varırsa biran evvel Kışkıllı köyüne gitmek için bir araba ayarlasın diyerek aramızda sözleşiyoruz ve biz Van’dan saat 14.00 de hareket ediyoruz. Bize söylenen 2 saatlik yolumuz var, ancak saat 16.00 yerine saat 17.00 gibi ancak Adilcevazda oluyoruz, yolda jandarmanın aramaları filan zaman kaybettiriyor. Diğer arkadaşlar bizden evvel varmışlar, yolda devamlı irtibat halindeydik zaten, araba ayarladıklarını haber veriyorlar. Ve biz Adilcevaz otogarına vardıktan 5 dk.sonra bir Doblo araç bizi almaya geliyor, götürdüğü yer bir pastane... Nilgün orada bekliyor, kadayıflar masada, selam-hal-hatır ve Tolga ile hemen kadayıfları mideye indiriyoruz... Hakan ile Hasan da ekmek ve su alışverişini bitirmiş girdiler içeriye, onlarla da selamlaşma faslını kısa tutup hemen yola koyuluyoruz, saat 17.30 ve bugün kampı atıp sabah erkenden tırmanışa geçmek istiyoruz. Meteoroloji hava durumunu cumartesi için parçalı bulutlu takip eden 2 gün için bulutlu ve sağnak yağışlı olarak veriyor. O nedenle de zirveyi cumartesi denemek istiyoruz. Önce Jandarmaya uğrayıp isim listesini veriyoruz ve Kışkıllıya hareket ediyoruz. Şöförümüz çok sempatik bir genç arkadaş - Heybetullah adı - , Hakan onun Hacı dediği babasından kiralamış arabayı, bizi Kışkıllıya götürecek sadece, ama yolu o da tam olarak bilmiyor. Sapağı birkaç km geçtikten sonra geri dönerek ve birkaç kişiye yolu sorarak bizi köye ulaştırıyor, hemen muhtarın evini sorup oraya damlıyoruz ama muhtar yok, oğlu bize kamp yerini tarif ediyor. Hiç vakit kaybetmiyoruz, saatler 19.00 u gösteriyor, hemen sirt çantalarımızı yüklenerek kampa doğru yola koyuluyoruz.

Hava da kararmaya başlıyor yavaş yavaş, yaklaşık 1 saatlik tempolu bir yürüyüşle GPSe yüklediğim kamp yeri koordinatlarını da kullanarak kamp yerini buluyoruz. Hava iyice kararmış, çadırlarımızı kurup sıcak çaylar eşliğinde birşeyler artıştırıyoruz. Kısa bir değerlendirmeden sonra biz de geleneksel hareket saati olan 3.00 te hareket etme kararı alarak uyku tulumlarımıza gömülüyoruz. Ben daha erkenciyim, yaklaşık yarım saat sonra Tolga herkese bir ihtiyacı olup olmadığını sorarak iyi geceler diliyor, ben uyanarak cevap veriyorum ve tekrar hemen uykuya dalıyorum. Sanki yatağımdaymışım gibi rahat bir uyku çekiyorum. Saatimin alarmını 2.30 a ayarlamama rağmen, sabah 2.05 te Hasanın sesine uyanıyorum. Zaten akşamdan hazırlıklar tamamlanmış, herkes birşeyler atıştırdıktan sonra 5 dk. erken tırmanışa başlıyoruz. Hava kapalı, zirve görünmüyor ama rota belli belirsiz seçiliyor. GPS i de açarak yola koyuluyoruz. İlk hedef, İsmetten alarak 2900mt olarak kaydettiğimiz nokta, orayı geçince Atyaylası olduğunu tahmin ettiğimiz platoya çıkıyoruz. Hava giderek bozuyor, sis ve rüzgar devamlı bizimle beraber. Zirveyi göremiyoruz bir türlü, devamlı GPS yardımı alarak ilerliyoruz ama sürekli de yükseliyoruz. Artık hava da yavaş yavaş aydınlanıyor, yukarılar daha da yoğun bir sis tabakası altında,ama rotamızın doğruluğundan emin şekilde yükseliyoruz.Vadiye girmeden sirttan çıkıyoruz, vadinin içi karla kaplı. Vadinin üst kısmına yükseldiğimizde sis de rüzgar da artıyor, ama yürüyüşümüzü engelleyecek kadar değil, devam ederek 3800mt ye kadar çıkınca mola veriyoruz.




Tolga rahatsızlandı, kendisini iyi hissetmediğini söyledi, dönelim mi diye soruyor? Hava da iyice bozdu, bulunduğumuz nokta da aşırı rüzgarlı, yer yer kar atıştırıyor. Dinlenelim, kahvaltı edelim diyoruz ama hava izin vermiyor. Yine de sıcak çay çıkıyor termostan, onu birer yudumla paylaşıyoruz , yiyecek atıştırıyoruz acele acele. Gözümüz zirveyi arıyor ama zirve devamlı sis altında... neyse bir ara sisler arasında yüzünü gösteriyor da gideceğimiz yönü görüyoruz hiç olmazsa. Ama Tolga iyi değil, dönüş kararı alıyor, biz devam edeceğiz ancak herhangi birimiz devam edemeyecek olursa hep beraber döneceğimize dair Tolga’ya söz veriyoruz.

Batonlar kaldırılıp kazmalar alınıyor, telsizin biri Hasan’da biri Tolga’da, devamlı haberleşeceğiz ve Tolga aşağıya biz yukarıya yöneliyoruz.

Şu ana kadar karda yürümedik, bundan sonra tamamen karda yürüyeceğiz, kar yürüyüşe oldukça elverişli ne fazla batıyor ne de buzlu... önce zikzaklarla ve kaya etaplarını hedefleyerek önümüzdeki dik kulvarda yükselmeye başlıyoruz. Biraz yürüyünce hava da açmaya başlıyor, önümüzü görüyoruz artık, nereye gittiğimizi görebiliyoruz ya rahatladık biraz. Ama çok dikkatli, tek sıra halinde yükseliyoruz çünkü çığ kulvarındayız artık, tepeye varınca birçok zirve külahını karşımızda buluyoruz, sağdaki en yüksek külah zirve benim diyor adeta… Yaklaşık 45 dk sonra da zirvedeyiz. Saat 10.00 Hava açık burada ama aşağılar hala bulut ve sisle kaplı, ne Van gölünü ne Ağrıyı görebiliyoruz. Süphan bize çıkış izni veriyor ama etrafı seyretmeye izin yok. Tolga’ya haber verelim derken Hasan telsizi düşürdüğünü farkediyor. Artık dönüşte arayacağız, umarım buluruz. Telefonlar ediliyor, Tolga’nın telefonu kapalı.


Rüzgar azalmış, fotoğraf çekimleri , kahvaltı derken zirve defteri yok... her taraf karla kaplı, belki de biz bulamıyoruz. Hasan çantasından bir defter çıkarıyor, isimlerimizi ve birkaç şey daha yazarak poşetliyoruz ve daha evvel yapılmış babanın içerisine yerleştiriyoruz. Saat 10.30, artık inişe geçiyoruz. İnişi yine aynı rotadan yapıyoruz, çığ kulvarında yine dikkatli olarak tek tek iniyoruz… sonrası sadece uzun bir yürüyüş. Artık hava iyice açık, güneşli ama ne Van gölünü ne Ağrı’yı ne de başka bir yeri görme şansımız var, çünkü etraf bulut ve sisle kaplı hala…Dönüşte Hasan eliyle koymuş gibi tahmin ettiği yerde telsizi buluyor ve Tolga’ya dönüşümüzü bildiriyoruz. O da ağır ağır kampa doğru inmekteymiş.

Saat 14.00 gibi kampa varıyoruz, Tolga bizi kutluyor, havanın açması nedeniyle Süphan görünüyor artık, başında bulutlu külahıyla poz veriyor bizlere… Heybetullah’ı arayarak 17.00 de Kışkıllı’da buluşmak üzere randevulaşıyoruz ve biraz dinlendikten sonra kampımızı toparlayıp iniyoruz.

Dağ faaliyetimiz bitiyor turistik faaliyet başlıyor şimdi de… Heybetullah’la direk Tatvan’a gitmek üzere pazarlık yapıp anlaşıyoruz. Akşam Tatvan’da Kardelen hotelde konaklayıp, ertesi gün araç kiralayıp Nemrut krater gölüne gidiyoruz. Nemrut’un 2800mt.lik zirvelerinden birini yapıyoruz bu arada. Gitmeden evvel büryanlarımızı ismarlamayı ihmal etmiyoruz çünkü öğlenden sonra bitiyormuş büryan J Saat 15.00 de tekrar Tatvan’dayız, büryan yedikten sonra otogara gidiyoruz.




Hasan,Hakan ve Nilgün’ü otogardan uğurladıktan sonra ben ve Tolga Tatvan’da bir gece daha kalıp, ertesi gün Akdamar kilisesini ziyaret edeceğiz, oradan Tolga Van’a geçip İstanbul’a uçacak, ben de Diyarbakır-Tunceli seyahati yaptıktan sonra İstanbul’a döneceğim.

Çok güzel ve keyifli bir gezi oldu hepimiz için… Tatvan’dan Nemrut’a çok uzun bir telesiyej yapılmış, kışın kayak için çok uygun bir yer, tekrar gideceğiz umarım.


Koordinatlar;


Kamp yeri: N38 55.407 E42 53.176

Zirve : N38 55.866 E42 50.053




Hıdır Karadağ
Okunma 9341 defa Son Düzenlenme Cumartesi, 29 Ekim 2011 20:54
Yorum eklemek için giriş yapın