Tarih: 22.06.1999
Ekip: Engin KÜLAHOĞLU,Kürşat AVCI (esas adamlar)


Destek Ekibi: Alptekin ARAT (ekibin sağlık elemanı), Haydar KAYNAK (tırmanış koordinatörü, antrenör), İbrahim DAŞKAYA (tırmanışın felsefi değerlendiricisi), Aydın Abimiz (tırmanışın gönül adamı)
Soldan sağa: İbrahim, Kürşat, Engin, Alptekin,
Aydın, Haydar nerede?...

Zorluk Derecesi: III, VI
Hava Durumu: Sabah erken saatlerde açık ve rüzgarsız. Öğleden sonra bulutlu ve rüzgarlı.
Teknik Malzeme: İki adet 8.1 mm. 50 m. ip (Beal), 10 ekspres bant, iki set stoper (12 adet), 6 friend, 7 tricam, 10-12 muhtelif boy ve şekilde sikke, 6-8 adet kilitli karabin, 3 adet ekstra karabin, malzeme karabinleri, nut key, 4 adet dikişli istasyon perlonu, 1 sekizli, 1 sticht plate, 2 kask, 2 kaya çekici, 4 adet 1.6 m. 6 mm. yardımcı ip, alt-üst emniyet kemeri.
Tırmanış Malzemeleri: 2 kafa lambası (yedek piliyle), ilk yardım seti, 20 litrelik ve 40 litrelik sırt çantaları, birer polar bere, birer eldiven, birer polar mont, birer rüzgarlık, birer polar pantolon, 2 çift kaya tırmanış ayakkabısı.
Yiyecek: Dekstroz tabletleri, 4'er çikolata (Snickers), tuzlu kraker (2 adet), 4 litre su.
Tırmanış Özeti: Sabah saat 4:30'da kalkarak kahvaltı yapıyoruz. Bir gece öncesinden hazırladığımız çantaları kontrol ederek rota girişine doğru yola çıkıyoruz. Alptekin ve İbrahim de bizimle gelerek yükümüzü hafifletiyor ve sert karda iz açıyorlar. Saat 6:30 gibi duvarın tam olarak altına, tırmanışa başlayacağımız noktaya varıyoruz. 7:15'de malzemeleri kuşanıp tırmanış için tüm hazırlıklarımızı tamamlayarak tırmanışa başlıyoruz.

İlk ip boyu: Çok kolay (III derece). Hiç ara emniyet yerleştirmeden bu etabı geçiyorum. Tırmanışın asıl zor kısmı buradan sonra başlayacak. Daha önce çakılmış bir sikke ve ona destek olarak yerleştirdiğim tricam'den emniyet alıp Engin'i yanıma alıyorum.
2. ip boyu: Engin üzerimdeki malzemeleri ve neredeyse boş olan küçük çantayı alıyor. Rotanın kilit zorluktaki yerlerinden ilki burada başlıyor. Altı derecelik bir yan geçiş. Ancak bir ip boyu olan bu geçişte zorluğu altı derece olan kısım bir iki metre, asıl problem geçişin zorluğundan çok, sağlam malzeme yerleştirilemeyecek bir yer olması. Engin bu etabı çok rahat ve hızlı geçiyor, ardından istasyonu toplayıp ben devam ediyorum. Bu uzun ara emniyetsiz geçiş, artçı için de lider kadar tehlikeli. Pandül mesafesi çok uzun çünkü.
3. ip boyu: Engin kolay kısmı hızla geçip beni yanına alıyor. Bu etap çok çok kolay, yürüyoruz (II, III derece)
4. ip boyu: Kolay bir yan geçiş içeriyor ancak yükseklik hissi olaya renk katıyor. En zor hamlesi IV (belki -IV) derece olan bu yan geçişi ben yapıyorum.

5. ip boyu: Sola doğru yaptığımız yan geçişin son noktasındayız. Hesaplarımıza göre sağa doğru yükselerek yan geçmemiz gerekli. Engin bu etapta da öne geçiyor. Çok kısa bir sağa geçiş sonrası direkt yükselmeye başlıyor. İp sürtünmesi arttığı için 30. metrede ara istasyon kurup beni yanına alıyor. Zorluk IV-VI arasında değişiyor. Böylece Kitaplardaki ikinci kilidi de geçmiş oluyoruz.
6. ip boyu: Engin yine önde. 15-20 metre tırmandıktan sonra 'Düşüyorum!' diye bağırıyor, ama tam tersine ileri doğru hareket edip 5-6 metre kadar daha ilerliyor. Hemen bir istasyon daha...
7. ip boyu: Bu sefer ben öndeyim. Direkt tırmanıyorum ama bir terslik olmalı. Tırmandığım yüzey gittikçe zorlaşıyor ve ara emniyet yok. Son hamleleri zar zor yapıp daha ileriye gidemeyeceğime karar veriyorum. Önümde üzerinde delik bile bulunmayan, negatife dönen bir yüzey ve son ara emniyetle aramda 10-12 metrelik bir mesafe var. VI olarak derece verdiğim bu etabı geri geri iniyorum. Tabii ki zor ve vakit alıcı oluyor. Tekrar Engin'in yanındayım ve ne yapacağımızı konuşuyoruz. Daha önceki tırmanışlarda çakılan sikkeler bizi yanlış yönlendirmiş olmalı. Sağ altımızda büyük bir çatlak var. Bu istasyondan ip inişi yaparak bu çatlağa ulaşmaya çalışacağız.
K-2 filmindeki numara gerçekten de sonuç veriyor ve pandülle bu çatlağa ulaşıyorum. Hemen ardımdan da Engin geliyor. Saat ikiyi geçti ve artık gölgede tırmanıyoruz. Bu çatlakta polar montlarımızı giyiyoruz.
8. ip boyu ve sonrası: Bu çatlağı hızla çıkıyorum. Olsa olsa IV derece olabilir burası. O da çürüklük nedeniyle. Kuleler sistemine ulaştığımızı düşünerek hızlı bir şekilde birkaç çatlak sistemi ve ince bir bıçak sırtı daha geçiyoruz. Bu etaplar 3-4 ip boyu kadar ve en fazla IV derece olmalı. Artık ip boylarını sayamıyoruz.
Sürtünme arttığında 25-30 metrelerde istasyon kuruyoruz. Sürekli olarak sağa doğru yan geçerek yükseliyoruz ve sonunda İran ekibinin 1995 yılında bıraktığı plakete ulaşıyoruz. Buradan sonrası sürekli çürük ve sağa yan geçişli etaplar içeriyor. Ara emniyet noktası ve istasyon için uygun noktalar çok az. Zorluk derecesi III-IV.


Duvarın dik bölümleri hemen hemen bitti. Biz de bu arada kuzey-doğu sırtı rotasının sonuna iyice yaklaştık. Bu rotaya girmeden tekrar yükselmeye başlıyoruz ve yukarıda zirve olduğunu tahmin ettiğimiz büyük kütleye ulaşmak için en kısa yolları bulma hesapları içinde tırmanıyoruz. Güneşin battığı saatlerde son bir zor etap geçip (V- derece) zirve sırtına varıyoruz.
Kısa bir mola sonrası zirveye yürüyoruz. Burada bir saat kadar oturup destek ekibinin bıraktığı yiyecekleri atıştırıyoruz. Hava iyice kararmaya başladığında külahtan aşağıya inişe geçiyoruz. 3 ip boyu iniş yapıyoruz. Normalde serbest indiğimiz bu rota yorgunluk nedeniyle riskli olabilir. Külahtan sonra duraksamadan aşağı doğru inişe devam ediyoruz. Demirkazık doğu kulvarı kar altında, ancak kar çok sert olmadığı için fazla sorun yaratmıyor. Zirveden ayrıldıktan iki saat sonra kampa varıyoruz.
Tebrikler, sarılıp kucaklaşmalar ve sıcak çayla, sıcak yemek. Uzun bir sohbet sonrası derin bir uyku...
Yorum: Aslında burada söyleyeceğim her şey, bu işle az buçuk ilgilenen hemen herkesin bildiği şeyler.
Öncelikle doğu duvarı çok fazla yan geçiş içeren bir rota ve bu geçişler tırmanış süresini umulmadık şekilde uzatıyor. Ayrıca bu yan geçişlerin zorlaştığı yerlerde ara emniyet noktası da az olduğu için sadece lider değil, sırtında yük taşıyan artçı da riske giriyor.
Rota, karşıdan bakıldığı kadar düz ve dik değil. Üzerinde pek çok set ve çatlak var. Bunlar tırmanışı kolaylaştırmalarına rağmen rota bulmayı zorlaştırabiliyor.
Aladağlar'ın pek çok uzun duvarı gibi doğu duvarı da çürük. Elime, ipe, ayağıma ve kafama (kask kullanmanın faydaları) düşen taşlar rotanın çürüklüğünü fazlasıyla ispatladı.
Haziran ayı, rotayı iki günde bitirmek isteyen ekipler için iyi bir tarih. Duvardaki kar blokları su ihtiyacını rahatça sağlayabilir. Üstelik duvarda tırmanışı zorlaştıracak bir akıntı da yok. Ayrıca Haziran ayı gün ışığının en uzun olduğu günleri içerir. Güneş duvardan saat 14:00 gibi çekiliyor. Saat 20:30'a kadar da aydınlık devam ediyor. Haziran ayının en büyük dezavantajı havanın her an bozmaya meyilli olması ve akşam saatlerinde başlayan soğuk. Ancak benim naçizane görüşüm; Haziran ayının sonları bu duvarı çıkmak için çok uygun. Hele tırmanışı bir günde tamamlamayı planladıysasınız en uzun günler, biraz da iyi hava yakalamanızla orantılı olarak başarı şansını artıracaktır.
Gerçi biz bu tırmanışı 12 saat 30 dakikada tamamladık ama, bu duvarın hakkı 9-10 saat. Yeter ki rotanızı şaşırmayın ve eliniz biraz çabuk olsun. Rotayı karıştırmasaydık, 8-9 saatte bu tırmanışı tamamlayabilirdik.

Rota üzerinde sikkeler var. Bunlar genel olarak rotanın ilerleyişini gösterse de bir süre sonra yanıltıcı olabiliyorlar. Sikkelerin bir kısmı çok güvenilir. Bir kısmıysa tam tersine çok tehlikeli. Eğer bu sikkeleri kullanacaksanız iyi kontrol etmelisiniz. Bir de rotada sikke var diye sikke götürmeyi düşünmüyorsanız yanılıyorsunuz. Yanınıza alacağınız 7-8 sikke (özellikle 3-4 tanesinin bıçak sikke olmasını öneririm) sizi epeyce rahatlatacaktır.
İyi bir destek ekibi bulmak her zaman mümkün olmayabilir. Ama kampa döndüğünüzde sizi elinde sıcak çayla karşılayan arkadaşlarınız varsa eğer, ayrı bir mutlu oluyorsunuz.
Son olarak şunu belirtmek isterim ki rota, VI derece kısa etapları geçebilen, sabırlı ve tecrübeli ekipler için iyi bir hedef. Ancak yeterli tecrübe sahibi değilseniz biraz daha bekleyin. Çünkü; uzun saatler sonunda artık pek çok hareketinizi, sadece tecrübelerle gelen refleksleriniz yönlendirecek.
Kürşat AVCI