NOT:

Bu rapor, daha önceden hazırlanan raporlardaki eksiklikleri tamamlamak, yanlış bilgileri teknolojik cihazlarla ölçümler yaparak doğrularıyla değiştirmek, bundan önceki bazı bilgilerin yerlerine yenileri koymak ve daha sonra aynı rotada etkinlikler yapmak isteyenlere bir rehber niteliğinde olması amacıyla hazırlanmıştır. Rota bulmakta GPS kayıtları esas alınmalıdır.




HAZIRLIK:

Öncelikle gideceğimiz dağın yetkilisi olan makamlardan gerekli izinlerin alınması ve bu izinlerin çıkıp çıkmadıklarının teyidini almak için başvurunuzu en az 3 hafta öncesinden başlatmanız gerekecektir. Iğdır Valiliği’ne (Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü) yapacağınız başvurunuzda her şeyi açıkça yazmak, rota, ekip, süre ve yapılmak istenen etkinliğin özelliği (bilimsel, araştırma, turistik, spor-trekking, tırmanış, fotoğrafçılık, gözlemcilik vb.) ayrıntılı olarak belirtilmeli, kuşkuya fırsat verilmemelidir. Belgelerinizin ve Nüfus Cüzdanı fotokopilerinin birer nüshalarının yanınızda bulunması da size kolaylık sağlaması açısından önemli olabilmektedir. Ayrıca tırmanışınız ya da etkinliğiniz hakkında Türkiye Dağcılık Federasyonu’nu da mutlaka bilgilendirmeniz karşılaşabileceğiniz olası sorunların çözümlerini önemli ölçüde kolaylaştıracaktır.

ETKİNLİK RAPORU:

Ekibimiz, 13 Ağustos 2007 Pazartesi günü Kars’ta buluşarak, 05.00’da Iğdır’a doğru yola çıktı. Iğdır’dan Karakuyu Köyü Muhtarı Habib ÇAKAR’ın minibüsüyle 1977 metredeki Korhan Yaylası’na 1 saatlik bir yolculukla ulaşıldı. Burada bir süre Karakoldaki işlemlerimizi yaptırdıktan, çaylarımızı içtikten ve sıcak asker sohbetlerinden sonra Ahmet NAS’a ait eşeklere çantalarımızı yükleyerek tırmanışa başladık. Küçük sırt çantalarımızla epeyce dik sayılabilecek bu parkuru, dağdan yaylaya su aktaran boru hattını takip ederek geçtik. Su hattı boyunca bu mevsimde patika mevcut olup rota bulmak zor olmuyor. Bu parkuru tırmanmak kamp yüksüz yaklaşık 3-5 saat sürmektedir. Buralardan Ağrı Dağı’nı göremiyorsunuz. Ancak Kum Düzü’ne gelince dağ karşınıza çıkıyor. Kum Düzü Yaylası, yaklaşık 3.300-3.400 metre irtifada olup, kampımızın irtifası ise 3.408 metreydi. Bu noktadan itibaren dağın tipik volkanik taş yapısını ve yükselişini göreceksiniz. Kum Düzü Yaylası’nda, düzlüğün sağ tarafındaki buzula 100 metre kadar yükselerek temiz su bulabilirsiniz. Hava açık ve güneşliydi.




14 Ağustos 2007 Salı:

Ekibimiz 06.00’da kalktı. Kahvaltı yaparak 08.00’da 4.252 metre kampına doğru yola çıktı. 3.700 metre yüksekliğe gelindiğinde Ahmet NAS’ın burasını 4.200 olarak bildiklerini belirtmesi üzerine tartışmalar başladı. Daha yukarıya yol olmadığı için at, eşek, katır gibi hayvanların devam edemeyeceğini belirtmesi üzerine 140 metre kadar daha yükselindi. Aslında 3.700 metrede 8-10 çadırın sığabileceği bir düzlük ve buzuldan akan bir su kaynağı var. Bizim planımız ise 4.252’ye çıkıp ertesi gün zirve denemesi yapmak olduğundan burayı pas geçmemiz gerekti. 3.841 metrede yüklerimizi eşeklerden alıp çantalarımızı sırtlandık. Yavaş yavaş bu dik parkuru dikkatlice geçerek sırtı tırmandık. Hemen solumuzda bulunan kamp yerini görmüş olmamıza rağmen su kaynağı açısından bizim için daha uygun olacağını düşündüğümüz buzulun başladığı sınıra kadar devam ederek daha önceden 2 çadırlık olarak hazırlanmış yeri 3 çadırlık hale getirip 4.252 metrede kampımızı kurduk. Su kaynağı olarak buzul şelalelerini kullandık. 3.400 ile 4.252 arası, yolun yarısı kamp yüklü olmak üzere, yaklaşık 4-6 saat sürebilmektedir. Akşam kampta bazı arkadaşlarda küçük de olsa bir baş ağrısı ve mide bulantısı oldu. Bir arkadaşımız da ise Akut Dağ Hastalığı belirtileri başladı. Gece boyu arkadaşımızın tedavisini yaparak, sabah tırmanışa katılabilecek duruma getirdik. Hava açık ve güneşliydi.




15 Ağustos 2007 Çarşamba:

Sabah 04.00 gibi kalkıp kahvaltımızı yapıp hazırlıklarımızı tamamladık. 05.40’ta buzula doğru yola çıktık. Kampa yakın yerler daha dik etaplardan oluştuğundan sabit hat kurmanın gerekliliği nedeniyle, kampımızdan doğu yönünde yaklaşık 300 m yürüyerek buzulun görece yatay olan uygun bir yerinden, kramponlarımızı takarak ve ip birliğiyle buzula girerek, 7 kişilik ekibimizle tırmanışa başladık. Buzula girdiğimiz noktanın irtifası ise 4.251 metredir. Saat 05.55 ve Lider Erhan KASAPOĞLU. Bu rota, Ağrı Dağı Buzulunun en uzun kısmını oluşturmaktadır. Kampın yeri ve dağın bu yüzünün yapısı gereği buzulun daha kısa bir kısmının tercih edilebilmesi söz konusu değildir. Rotanın ilk 500-600 metrelik kısmı buz çatlaklarından oluşuyor. Rotanın devamında ise hiç çatlağa rastlamadık. Tırmanış 3 tane buzul sırtı geçilerek devam ediyor. İlk sırt oldukça uzun ve zaman zaman dik bir şekilde gidiyor ama burada da sabit hatta gerek olmuyor. İkinci sırtın sonunda zirve görünüyor. Sağınızda ise İnönü Zirvesi var. Önünüzde zirveye ulaşmak için bir sırt hattı daha kalıyor. Görece daha kısa bir sırt olup zirve etabı da diyebiliriz. İkinci sırtın sonunda zirve çubuğu ve bayraklarını görmeniz mümkündür. Saat tam 11.55’te zirvedeydik. 5.137 metre. Zirvede bizi 100-120 km. hızla esen bir fırtına karşıladı. Bu rotada, hava durumuna göre, Dünyanın En Rüzgarlı Dağları sınıfına giren Ağrı Dağı, size zor anlar yaşatabilir. Ayakta durmanın bile çok zor olduğu bu ortamda ancak 8-10 fotoğraf çekilip, birkaç dakika da manzaranın tadına varılmaya çalışıldı. Sonuçta zor bir tırmanış gerçekleştirmiş olmanın mutluluğu ve aynı zamanda dağcılık bilinciyle son derece dikkatli bir şekilde inişe geçerek ip birliğimizi hiç bozmadan saat 14.30’da 4.252 metredeki kampımıza döndük. Havanın açık ve güneşli olmasına rağmen 14.00-14.15 arası yağmur ve dolu karışımı bir yağış altında inişimize devam ettik ve güçlü rüzgarlara maruz kaldık. Kampa gelişimizden yarım saat sonra ise havanın bozmasıyla çadırlara çekildik ve ara ara yağışlarla devam eden kötü havada geceyi geçirdik. Herkesin ortak düşüncesi “Dağ izin verdi, biz de tırmandık” şeklindeydi.