Laos Notları 6 - Güney Laos - Wat Phu Champasak (Pakse)




Luang Nam Tha'dan sonra Laos'un güneyine gittim. Tabi ülkenin kuzeyinden güneyine öyle pat diye gitmek mümkün olmuyor. Bazı ülkelerde mecburen aynı yerlerden geçen bir rota çizmek zorunda kalıyorsunuz. Ben de arada Luang Prabang ve Vientaine'e tekrar uğrayarak güneydeki Pakse'ye geldim. Vientaine'den Pakse uzun bir otobüs yolculuğu yapmış oldum ama otobüs konforluydu. Tabi sürekli izlenen karaoke bir süre sonra sıkabiliyor:) Otobüslerde TV sürekli açık ve karaoke klipleri seyrediliyor. Gürültü sizi rahatsız etmiyorsa güzel de oluyor, şarkılar eşliğinde uyuyorsunuz...
Laos'un güneyi kuzeyine oranla çok daha az turistik. Kahve yetiştirilen Bolevan Platosu, şelaleler, 4000 Adalar ve Champasak'taki Wat Phu görülebilecek en önemli yerler.




Pakse'ye gelince ilk iş olarak kalacak bir yer ayarladım ve eşyalarımı bıraktıktan sonra yakınlardaki Wat Phu Champasak'a gitmek üzere yola çıktım. Otobüsle birlikte bir tahta sal benzeri şeyle Mekong'u geçtik. Mekong bu yolculukta sık sık karşıma çıktı. Güneyde Laos'ta iyice genişlemeye başlayan Mekong, Kamboçya'yı da geçtikten sonra birçok kola ayrılıp Mekong Deltası'nı oluşturyor ve denize dökülüyor...4000 km uzunluğundaki bu devasa nehir dünyanın en uzun 10. nehriymiş...
Wat Phu, eski bir Khmer tapınaklar kompleksi. 5. yy.dan itibaren tapınaklar yapılmış ama şu anda kalanlar 11-13. yy.'lardan. Laos'un Dünya Mirası listesindeki iki yerinden birisi. Diğeri Luang Prabang şehri. Harabe halinde tapınaklar, Buda heykelleri, çeşitli figürler var. Aktif olarak da kullanılıyor. İnsanlar tütsü ve çiçek bırakıp dua ediyorlar....
Champasak'ın biraz dışında kalan tapınaklara nasıl gideceğimi düşünürken bisiklet kiralamak üzere girdiğim bir pansiyonda 2 Alman ve 1 İngiliz'e rastladım. Kaya, Vince ve Simon. Kaya'nın anne ve babası yıllarca İstanbul'da Goethe Enstitüsü'nde çalışmışlar. Oğullarına da bu yüzden Kaya ismini vermişler. Fotoğrafların bir kısmı ondan...




Kanlarımız da uyuşunda kendileriyle birkaç gün sürecek bir fıkra ekibi oluşturduk. Tapınaklara ve sonradan gideceğimiz Tad Lo şelalerine birlikte gittik...Fotoğraflarda şapkalı olarak göreceğiniz Vİnce her daim Tom Sawyer'i hatırlattı bana. Sadece şapkası yüzünden değil, davranışları ve konuşmalarıyla da...Ayrıca fotoğrafta tam anlaşılmasa da şaşırtıcı şekilde Tarkan'a benziyordu. Ona Türkiye'ye gelirse epey popüler olabileceğini söyledim. Berlin'de yaşadığı için daha önce de aynı şeyi söyleyenler olmuş:) Simon is dünya turuna çıkan IT güruhundan....

Bu Yazı ve Fotoğraflar www.geziyorumlari.com Sitesinden Alınmıştır.

























Serkan YILANKAYA
Okunma 7214 defa Son Düzenlenme Cumartesi, 29 Ekim 2011 20:54
Yorum eklemek için giriş yapın