Olayın dağcılık yönünden 3 tehlikesi vardır:
1- Enerji kaybının artması sonucu aşırı yorgunluk: Görülmüştür ki vücut sıcaklığının %10 artışı bazal metabolizmayı %6 oranında yükseltir.Sebep kimyevi reaksiyonların hızlanması ve oksijen tüketiminin artmasıdır.Ekstrem bir örnek de, vücut sıcaklığının 43 dereceye çıkması halinde metabolizmanın 2 katına yükselmesidir.
2- Bunalım: Dağcı büyük bir sıkıntı hisseder ve perişanlık içine düşer.Öyle ki artık yürüyemez.
3-Sıcak çarpması: Olayın önü alınamazsa organizma ajitasyona ve sıvı tuz kaybı sonucu hipovolemik şoka girer(170.sah. bak.)
Dış ortamın vücuttan daha sıcak olması durumunda yeterince buharlaşma ancak derinin havalandırılması yani konveksiyon cereyanlarının sağlanması ile mümkündür.Şöyle ki ister hissedilmez ister aşikar terleme şeklinde olsun,deri ile elbise arasındaki hava su buharı ile doyunca artık buharlaşma olmaz yani terleme durur.Bunun sonucu vücut sıcaklığı artmaya başlar.Fakat bu havanın konveksiyon ile vücuttan uzaklaştırılması sağlanırsa yani elbise açılarak vücut havalandırılırsa derinin üzerine gelen yeni ve kuru havaya organizmadan buharlaşma ile tekrar ter çıkmaya başlar.Bu da ısı kaybettirir.
Nitekim görülmüştür ki konveksiyon kodüksiyona nazaran buharlaşma yoluyla vücuttan daha fazla ısı kaybı sağlamaktadır.Sıcak havada solunumun hızlanmasının sebebi akciğer yoluyla buharlaşmanın artırılmak istenmesidir.
Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere sıcak havalarda terin dışarı verilmesi ve derinin hava ile temasa getirilmesi şarttır.
Yüksek irtifada güneşli ve rüzgarsız sıcak havada vücudun anorak ve kuştüyü gibi insulator kudreti yüksek ekbiselerle kapalı tutulması halinde deriden olan perspiratio insensibl engelleneceği için yukarıda anlatılan mekanizma ile dağcıda bunalım ve aşırı bir yorgunluk olur.Böyle bir durumda da kuştüyü elbiselerin çıkarılması ve vücudun havalandırılması gerekir.