Ilgaz Dağı

EKIP:Hasan BOYACI,Özgür KONYA,Ali CANGÜL
TARIH: 03 Agustos 2002-04 Agustos 2002-08-09
YER: Ilgaz Obasi- Küçük hacettepe Zirvesi MESAFE:430 km.

 

ILGAZ (YESIL ÇEKIRGENIN DAGI)

Haziran ayinda gerçeklestirdigimiz Uludag kampi ve tirmanisinin ardindan biraz gecikmeli de olsa ikinci hedefimiz olan Ilgaz için Cumartesi sabahi 03.30 gibi yola çiktik.Ancak,beklenmedik bir gelisme sabahi beklememizi mecbur kildi.Bir gün önce arabayi bakima verdigimde yapilan bir isçilik hatasi sonucu sanzimanin yag kaçirmasi ancak Cumartesi sabahi 09.30’da hareket edebilmemize neden oldu.Yaklasik,5.5 saatlik bir yolculugun ardindan Ilgaz Geçidi’ndeki Karayollari binasinin önündeydik.Daha önce den okudugumuz yazilarda belirtilen toprak yol hemen tesislerin kenarindan ormanin içine uzanmaktaydi.

Orada bir vatandastan aldigimiz bilgi hedefledigimiz ‘’oba’’ nin yaklasik bir saatlik yürüme mesafesinde olduguydu.Fena olmayan toprak bir orman yolundan ilerledik.Kisin kar yagdiginda bu yolda yürümenin ayri bir zevk olacagini belirtmek istiyorum.Bir süre sonra küçük bir tepeden inerek genisçe bir düzlüge ulastik.Burada psikolojik sartlanmanin yarattigi ilginç bir olayi hep berab! er yasadikArabayi biraktigimiz noktanin aradigimiz ‘’oba’’oldugunu anlamamiz iki saatimize ve tahminen 10 km yol yürümemize mal oldu.Burada bizi sasirtan etken gitmek istenilen yerin daha uzakta olmasi gerektigi seklindeki inancimizdi.Ama,yapilan yürüyüs hem ter idmani yerine geçti hem de ciddi anlamda çevreyi tanimamiza vesile oldu.Yoksa bilindigi üzere kamplarda genelde yatmak, yürümekten daha çok hosuma gider. 

Çadirlarimizi oba’daki küçük su kaynagin yanina kurduktan sonra yemek yedik ve ertesi günü düsünerek erken bir saatte yattik.Gece arasira esen rüzgar çadirin tentesindeki sulari yüzüme dökse de güzel bir gece oldu.Pazar sabahi kapali bir havaya merhaba diyerek uyandik.Kahvaltiyi yapana ve çadirlari toplayip hazirlanana kadar günes yüzünü gösterdi.Yürüyüse basladigimizda saat 09.00 ‘du.Yaylada hayvancilik yapan ve geldigimizde tanistigimiz amcanin kulübesinin yanindan ormana giren patikayi takibe basladik.Çok güzel bir göknar ve sariçam ormani-- zaman zaman günes isnl! arinin bile giremiyecegi kadar siklasiyordu-içinde yükseldik.Sonunda bir düzlüge vardigimizda dagimiz karsimiza çikti.Gerçekten güzeldi ve bir o kadar da etkileyici.Herhalde doga sporlarinin gizemi burada ;insana hiç ummadigi anlarda güzellikler yaasatmasinda .Dagi ilk gördügümüz noktadan sonra küçük bir düzlügü geçip agaçlik bir alandan yükselip bizi dagin dibine götürecek olan sirt hattina ulastik.Giderken de gelirken de yön duygusuna en çok ihtiyaç duyulan kisim bu kisa ama sik ormanlik alan.Tabii ki bu dedigim güzel bir hava için geçerli.Sisli bir hava her an için dikkat gerektirecektir.Sirt hattinda kisa bir molanin ardindan daga dogru yürüdük ,Ilk kez geliyor olmamiz nedeniyle tam sirttan degil de biraz daha yamaçtan giderek dagin dibine ulastik.Dik bir rampa karsimizda çikmamizi bekliyordu.Bu islem bizim 1.5 saatimizi aldi.Ilk önce yatay bir rota ile yaklasik bir saat kadar tirmandik.Ardindan verilen mola ve enerji takviyesi ile genç arkadaslarimiz daha dik bir parkur! u tercih ettilerse de ben agir agir ve yatay parkurlar üreterek biraz gecikerek de olsa zirveye ulastim:Küçük Hacettepe (2550 m).Zirvede defter yok ama gelen kulüpler taslar ile isimlerini yazmislar.Türkiye’nin belli basli bütün kulüpleri imzalariniu birakmislarGelen giden bulutlarin içinde yarim saat kadar dinlenmenin ardindan daha dik bir rotadan indik.Sirt hattini takip ederek baslangiç noktasina geldigimizde 2.5 saat geçmisti.Sonrasi elem,aci ve keder!!!Dönüyor olmanin buruklugu.Ertesi gün ise gitmek zorunda olmanin üüntüsü ile dönüs yoluna çiktik.Makul bir sürede saat 09.00 gibi Gebze’ye vardigimizda.can dstumuz Alper Kabaca telefon ile bizi aradi ve eve dönmüs oldugumuza inanamadi.Çünkü biz 455 km asip gelmisken arkadaslarimiz çok fazla bögürtlen yemis olmalarinin getirdigi rötar ile henüz Hereke’delermis. SONUÇ:Kamp alani olarak,yürüyüs parkuru olarak çok güzel bir yer Ilgaz.Degisik alternatifli yürüyüs parkurlari çikarmak olasi.Illa ki herkesi daga tirmanmasina gerek yok.Üstelik tirmanmak da o kadar zor degil.Biraz kondisyon.biraz da belli bir tempoya riayet etmek herkesi en tepeye kadar çikartabilir.Ancak,hava çok degisken yagisli ve soguk mevsimlerde daha profesyonelce düsünmek sart.Dikkatli olmak,riske girmemek önemli.Kis kosullarinda sürprize açik bir dag .

NOT:Basliktaki çekirgenin esasinda pek bir anlami yok .Ama ,Güngör arkadasimiz Ali CANGÜL’ün çekip CD halinde bana ulastirdigi fotograflardaki bir böcegi çok begendi ve bu ‘’çekirge ‘’kelimesinin muhakkak metinde olmasi gerektigini beyan etti.Bir bildigi vardir herhalde......

GEDOSK

03 Agustos 2002

Okunma 6703 defa Son Düzenlenme Cuma, 14 Aralık 2012 14:22
Yorum eklemek için giriş yapın