10 ocak ta dağa geldiğimizde pek çok yıldır rastlamadığımız kadar soğuk bir hava ile karşılaştık. Sisli ve 
gerçekten soğuk. Kayalar tamamen toz kar... Uzun süredir güneş açmadığı ve öncesinde kar düştüğü belliydi. 11 inde havanın bozacağı ve kar yağacağı fakat 12 sinde güzel bir günün bizi beklediği haberlerini almıştık.Aslında olay meteorolojinin tamamen üstünde gerçekleşecekti. 11 Ocak sabahı yine sisli bir havada kalktık ve bir kısım malzemeyi rotanın yukarılarına taşıyarak ertesi gün için daha hızlı olmak istedik. Gelincik kayalar bölgesindeki kampımızdan sabah 10 gibi çıkıp rotaya doğru yükselmeye başladık.
Giriş kulvarı tamamen boş sayılırdı. 35 dakikada bu bölümü atlatıp boyuna malzemeleri koyduk. İşte bu noktada havanın hiçte bizim bildiğimiz gibi bir halde olmadığını anladık. Nerdeyse Aksaray a kadar tamamen bulut denizi vardı ve yüksekliği İt Oturumu Zirvesi’nin biraz daha altındaydı. Üst taraf ise sıcacık ve güneşle doluydu. Gidebildiğimiz kadar gidip rotadaki kar durumuna bakıp bol bol dia çekerek bir süre yükseldik. Sonra geri dönüp ertesi günde havanın bu şekilde olmasının bizim için ne güzel  bir bayram hediyesi olacağını düşündük. 

Traktörle beraber geldiğimiz ve kampı aynı yere attığımız İstanbullu arkadaşlar da Emler’e karayalaktan çıkmak için gelmişler ve onlarda havanın durumunu Sakartaş’ın üstüne doğru fark etmişler. Ertesi gün sabah 6:30 gibi iğrenç bir sis ve soğukta yukarıya doğru çıkmaya başladık. Yine şaşırtıcı şekilde bulutlar Kulvarın ortasında itibaren kesildi ve bir anda gökyüzüne tekrar merhaba dedik ve hızlıca yukarı doğru çıkmaya başladık. Manzara dünkünden çok daha farklı ve güzeldi. Bulutlar daha yoğun ve beyazdı. Kabarık bir yatak örtüsü biçimde güzümüzün alabildiğince uzanıyordu.

10 metrelik tozkarlı ve dik bir etap dışında ( II +  ,  III )  zirve külahının altına kadar sorun yaşamadan vardık. Fakat aslında rota; ilk defa giren ve rota hakkında bilgisi olmayan bir ekip  için çok büyük ve karmaşık olabilir. İlk olarak Sokullu’dan direkt olarak yukarıya bakıldığında gözüken sağ tarafında büyük bir kaya kütlesi ile başlayan kulvar çıkılıyor. Daha sonra sola yükselip geçitlerden devam ederek  kayalık etaplara geliniyor. Burada 3 seçenek var.  (Birisi solda ve derin bir kar kulvarı ki bu bölüm sola inilerek görülebilir. Diğeri tam ortadan yükselen kayalık hat, bir diğeri ise kayalık hattın tam orta yerlerinden sağa doğru giden bir çarşak bandı veya kar alanı) Üç seçenekte yaklaşık olarak aynı bölgelere çıkıyor. Fakat üçüncü seçenek çok daha kısa ve bu bölüm atlandığında 55 dakika içinde Emler in zirve külahı uzaklardan gözükmeye başlıyor.

Külahın; yani Emler'in dağ evinden her daim karlı gözüken sırtının altında bivak atıp,  tulumlarımızın içinde 
dolunay ışığıyla kahvelerimizi yudumlamanın ve dağda olmanın keyfine vardık. Aslında devam etmek mümkündü fakat Çelikbuyduran’da soğuk bir gecedense bu unutulmuş çanakta rüzgarsız bir bivak daha uygun olur diye düşündük. Ertesi gün 4 saat gibi bir zamanda Sematepe ile Emler'i  birbirine bağlayan dik ve sert karlı ( 50 – 55 derece ) etabı tırmanıp sırtın üzerinden Emler zirveye varıp aynı gün gelincik kayalardaki kamp yerimize, yani tekrar sisin içine iniş yaptık. Yani hava durumu tamamen yalan oldu. Şansına yapılmış bir zirve bu... Malzeme bırakmak için yukarıya çıkmasak çok güzel bir çadır tatili yapıp dönerdik herhalde. Ertesi sabah toparlanıp dağ evine indik ve Klasik bir Demirkazık Köy düğünü ile nikotin ve alkol sınırını aştık...Yani faaliyeti bitirdik. Bizden 2 hafta sonra Tolga Kara arkadaşımız bu rotanın ilk kış solosunu yaptı. Onu da buradan tebrik ediyoruz.

Yazıyı yazmamdan sonra gerçekleşen ve ancak haberlerden takip edebildiğimiz kazayı duyduğumuzda dağcılık sporu ile uğraşan tüm arkadaşlarım ve ben gerçekten çok çok üzüldük. Ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dilemekteyiz. Fakat öte yanda bazı yetkililerimiz kaza geçiren arkadaşlarımızı dağa izin almadan girmek gibi komik  bir suçlama yapmaya  kadar gitti.                                                     

Sayın Niğde Valimizin dağcılık üzerine beklide yaptığı ilk eleştri ;
Dikkatli okuyun lütfen:

Çocuklarımızın hepsinin ailelerine bilgi verildi. 10 çocuğumuz için endişelenecek bir durum yok. Ancak üzülerek ifade ediyorum ki çocuklarımız tırmanışı izinsiz yapmışlar. Dağa tırmanmak için buraya gelenlere sizin aracılığınızla sesleniyorum. Güvenlik güçlerimize haber vermeden kesinlikle tırmanış yapılmamalı. Öğrencilerimiz izinsiz çıktıkları için ayrıca ifadelerine başvurulacak.

Federasyonun mihmandarlık kanunu ile ilgili gelişmelerde arife yaşarken Yorumu tamamen size bırakıyorum.  

R.F.Atakan SARI   - İZMİR