Mt Hood

Zafer Yamaner - Hakan Yalçın

Memorial Day hafta sonuna denk gelen Mt Hood tırmanışı, Toronto-Kanada'dan Zafer Yamaner ve ben Hakan Yalçın’ın San Jose,CA'dan katilimi ile "uluslararası" bir nitelikte gerçekleşti. Yılların kurdu olan ve tecrübe yüklü Zafer ağabey ile 11,235 feetlik Mt Hood'ta çok zevkli bir tırmanış gerçekleştirdik. Mt Hood için, Mt Fuji'den sonra buzullara sahip en fazla tırmanılan dağ olduğu söyleniyor. Mt Hood, çok yüksek olmamasına karşılık 11 ayrı buzula sahip. Tırmanışta South Side (veya Hogsback) denilen rotayı kullandık. Detaylı tırmanış raporunu pandül ile paylaşmak istedik. 

Mt Hood tırmanışı için Zafer ağabey ve esi Toronto'dan Vancouver'a ve oradan araba ile Portland'a yolculuk ettikler (5+5=10 saatlik yolculuk). Ben ve esim San Jose'den direk Portland'a uçtuk (1.5 saat). 27 Mayıs Cumartesi günü Portland'ta buluştuk. Planımız o gece yarısı tırmanışa başlamaktı, ancak Pacific Northwest, kıs şartlarını yaşatan büyük bir hava kütlesinin etkisindeydi. Hava tahminleri Pazarın da kötü olduğunu gösteriyor ve tırmanıcılara kıs koşullarının hakim olduğunu hatırlatıyordu. Neydeki Pazartesi günü hava açacaktı, o yüzden tırmanışı Pazar gecesine erteledik. Cumartesi günü yağmura rağmen Columbia Gorge'u gezmeye karar verdik. Vista House'tan başlayarak Multonomah Falls dahil Gorge'daki şelalelerin çoğunu gezip en son Columbia River kıyısındaki Hood River'a vardık ve orada güzel bir akşam yemeği yedik. Gece için Zafer ağabeyler Portland'daki otellerine biz Mt Hood'un eteğindeki otelimiz olan Mt Hood Inn'e gittik. Pazar sabahı ise Washington'daki Mt St Helens'i görmek üzere yola cıktık. 

Bu sırada hava daha da kötüleşmişti. I-5'tan Mt St Helens'e ayrılan yolda durduğumuzda görüş mesafesi çok azdı. Yine de devam edip, Toutle River vadisinden giden yolda bir kaç yerde durduk ama pek bir şey göremedik. Park içinde en son nokta olan Johnson Ridge Visitor Center'a vardığımızda görüş mesafesi 5-10 metreyi geçmiyordu. Maalesef Mt St Helens'i göremeden ayrılmak zorunda kaldık. Burada olan komik bir şey, visitor centerda dağla ilgili filmi gösterdikten sonra arkadaki perdeyi kaldırıp daği göstererek insanları etkilemeye çalıştıklarında sis ve buluttan hiç bir şeyin gözükmemesiydi. St Helens-WA'dan yola koyulup direk Mt Hood Inn'e vardığımızda aksam olmuştu. Yağmur hala devam ediyordu ve biz Mt Hood'u henüz görebilmiş bile değildik. Zafer ağabey ile çantalarımızı hazırladık. Zafer ağabey, bana malzeme, giyilecek şeyler, ip kullanma (kısacası her konuda) yardımcı oldu ve hatırlatmalarda bulundu. Yola çıkıp 11:45pm'de Timberline Lodge'a (5900 feet) vardığımızda tipi seklinde kar yağıyordu. Etrafta pek kimse gözükmüyordu ve karanlık ve tipide nereden başlayacağımızı bilemedik. Mayıs ayı sonunda kıs koşullarının olması şaşırtıcıydı, ama tırmanışı en azından denemeye niyetliydik. Neydeki sonra bir iki kişi görüp bilgi aldık ve başlangıç yerini öğrendik. Birisi snowcat ile Palmer Lift'in başına kadar (8500 feet) gidildiğini, ancak gece 12 "dolmuş”unun dolu olduğunu söyledi. Bir sonraki "snowcat dolmuş" 1'de kalkıyormuş, onu beklememizi önerdi. Biz dolmuşu unutarak derhal tırmanışa başlamaya karar verdik. Hafif yağan karda gece yarısı yolu bulmakta biraz zorlandıysak da direk yukarı gidince yanlış yolda olmayacağımızı biliyorduk, üstelik ben bazı önemli noktaları GSP'e girmiştim ve kontrol ettiğimizde doğru yolda olduğumuzu anladık. Yaklaşık 1.5 saat sonra 7000 feet'teki Silcox Hut'a vardık. İçerisi boştu, herkes uyuyor olmalıydı diye duşündük. Salonda yanan ateşin yanına gidip üstümüzü kuruttuk, bir şeyler yedik. Dışarıda kar yağarken içerde o sıcakta olmak çok güzel geldi. Öyle ki orada ateşin yanına yatıp uyumayı bile duşunduk.... Silcox Hut'tan çıkıp Palmer Lift'in başına doğru yol almaya başladık. Bu sırada etrafta ışıklarıyla ilerleyen diğer tırmanıcılar gördük. Çıkısı zorlaştıran bir şey karin yumuşak olmasıydı. Kara batarak çıkmaya çalışmak isimizi zorlaştırıyordu. Bir sure sonra 3 kişilik bir grubun arkasından, onların izlerini kullanarak gitmeye başladık. Ben epey bir rahatladım. Bu şekilde saat 4 civarı Palmet Lift'in başına 8500 feet'e vardığımızda hem kar yağışı durmuştu, hem de karanlık çözülmeye başlamıştı. 

Mt Hood'un siluetini biraz da olsa görmeye başlamıştık. Burada mola alıp kramponları taktik. Bu sırada bir iki düzine tırmanıcı daha vardı etrafta. Önden giden (snowcat'e binenler haliyle önümüzdeydi) şahısları takip edip yükselmeye başladık. Bu sırada sabah olmaya başladı, aşağıda 6000-7000 feet seviyesinde bulut tabakası vardı. Bir ara Mt Hood'un gölgesi batıda gözüktü, güneş yükselmeye başlayınca gölge yavaş yavaş küçüldü ve sonra kayboldu. Güneyde Mt Jefferson ve Three Sisters dağlarının zirveleri ayni Hood gibi bulutların üzerindeydi. 10,000 feet'teki Crater Rock'a geldiğimizde Devils Kitchen denilen yerden gelen sülfürik koku mide bulandıracak kadar vardı. (Burası için okuduğum bir trip report'ta "Hood's Ass" deniliyordu - çok hakverdim :) Crater Rock solumuzda, Devil's Kitchen sağımızda ilerleyip Hogsback'e cıktık. Burası ters V şeklinde gittikçe dikleşen bir sırt. İlerde bir buzul çatlağı ile yukarıdaki yamaçtan ayrılmış. Bu buzul çatlağı ve onun yukarısındaki 45-50 derece diklikteki yamaç tırmanışın en riskli bölümü. Zafer ağabey, tecrübesi ile en az riskli yerden rota belirleyip zirveye doğru yola devam ettik. Kar yumuşak olduğundan ip kullanmadık bu kesimde. Pearly Gates'in inci gibi karla kaplı kayalıklarından geçip 11,235 feetlik zirveye vardığımızda saat 8 olmuştu. Zirvede muhteşem bir görüntü vardı. Cascade'in önemli bütün tepeleri aşağıdaki bulutların içinden kafalarını yukarıya çıkarmıştı. Kuzeyde Mt Adams, daha ötede Rainier, kuzey batıda St Helens (nihayet!!!), güneyde Jefferson ve Three Sisters bizi selamladılar. Yukarıda fotoğraflarımızı çekip hemen yola koyulduk. İnişte yumuşak karda kayma tehlikesine karşılık Zafer ağabey ipe bağlanarak inmemiz gerektiğini söyledi. Bana harness yapıp, buz kazması ile nasıl belay alınacağını gösterdi. Pearly Gates ve oradan buzul çatlağına kadar birbirimizi belay ederek indik. Bu sırada inmekte olan ve tecrübesiz gözüken bir kaç kişiye yardımcı olduk. İkimiz iki taraftan belay ederken onlar ipimizi tutup indiler. Buzul çatlağına geldiğimizde tehlike geçmiş gibi gözükürken, Zafer ağabey kraterin bati duvarını kaplayan karın yaklaşık 1 mil genişliğindeki çok büyük kısminin Slam avalanche seklinde aşağıya kaydığını farketti. Üstelik bir kaç metre yanında ayak izleri vardı - birileri çığın hemen yanında inmişti. Çabucak buzul çatlağını ve dik yamacı inip güvenli bir yer olan Hogsback'e vardık. 

Bu sırada aşağıdan gelen ve bu dağa çok çıktığını söyleyen biri tırmanış yapılan yerde pek çığ olmadığını söylese de ben pek emin değilim. Neydeki artik Hogscback'ten sonra isimiz kolaydı. İpi çantaya koyup yolun geri kalan kısmını rahatça güneşli bir havada indik. Bitime yakın üzerinde Rescue yazan biri üzerinde yürüdüğümüz yerin White River Glacier'e çok yakın olduğunu söyleyip, daha içerden yürümemiz konusunda uyardı. Bu arada yukarıdaki çığı kontrol etmeye gittiğini söyledi ve bize çığın düşüşünü görüp görmediğimizi sordu. Biz de o sırada zirvede olduğumuzu söyledik. Timberline Lodge'da park yerine vardığımızda öğlen 12 olmuştu. İkimiz de çok susamış olduğumuzdan hemen otele hareket ettik. Bu şekilde Mt Hood tırmanışı bitmiş oldu. Benim altimetre toplam 11.5 saat suren tırmanışta 5800 feet çıkış yaptığımızı gösteriyordu. Zafer ağabey gibi bir ustayla ciddi tehlike potansiyeli olan bir dağa sorunsuz çıkıp indiğim için şanslıydım. Üzerimizdeki tatlı yorgunlukla Zafer ağabey Vancouver üzerinden Toronto'ya, biz San Jose,CA'ya

Okunma 11825 defa
Bu kategoriden diğerleri: « İtoturumu Güney Yüzü KDK Güneybatı »
Yorum eklemek için giriş yapın