Alpay Oğuş

Alpay Oğuş

 

Bisikletinizle bir tepeye tırmanış sırasında arka tekerleğiniz patinaj yapmaya ve olduğu yerde kaymaya başlar. Böyle bir durumda, oturmak veya ayağa kalkmak fayda etmez, doğru sürüş tekniğini kullanmadığınız sürece düşme tehlikesi geçirebilirsiniz.



Tırmanışa geçebilmek için, “çekiş gücü”nü gözönünde bulundurmanın vakti gelmiştir. Şehir bisikletlerinde çekiş gücü sadece havanın kötü olduğu durumlarda problem yaratabilir. Dağ bisikletlerinde ise çekiş gücü hemen her zaman kötüdür. Sağlam olmayan kayalar, kökler, çamur ve kum, fazla zorlu olmayan bir tepeyi bile işkenceye çevirebilir.

Bu problemle başedebilmenin yolu, gücü arka tekerleğe aktarıp tekerlek patinaj yapmaya başladığında bunu engellemeyi i öğrenmektir.

Nasıl Yapılır:

Rüzgarlı ve yolların karla kaplandığı havalarda, kamyonet sürücülerinin, araçlarının arka tekerleklerine yeterli ağırlığı sağlayabilmek için, araç kasalarına kum torbaları veya araba tekerlekleri koyduklarını görürsünüz. Bu, bisikletinizin arka tekerleği patinaj yapıp yolu kavrayamaz hale geldiğinde kullanacağınız bir tekniktir: Vücudu bisiklet selesinin arka tarafına doğru kaydırmak.

Denge 

Vücudu bisikletin arka tarafına kaydırmanın dezavantajı, ön tekerlek üzerindeki ağırlığı azaltıyor olmanızdır. Bu durumda ani manevra yapıp bisikleti arkaya doğru kaydırabilirsiniz. Yapmanız gereken şey, ağırlığınızı arkaya verirken ön tekerleğinizdeki ağırlığı sabit tutmaktır. Bunu yapabilmek için;
- Kalçanızı arkaya doğru kaydırırken, öne doğru eğilin
- Belinizi bükün
- Dirseklerinizi vücudunuza yakın ve rahat bir şekilde tutun.
- Başınızı dik tutun.

Bu şekilde olmak, ağırlık merkezinizi düşürecek ve ağırlığınızı bisiklete eşit bir şekilde dağıtacaktır. Ne kadar öne eğileceğiniz, yolun eğimi ve yolun çekiş gücüyle orantılıdır. Yol ne kadar pürüzlü ve eğimliyse, vücudunuz yere o kadar paralel olmalıdır.

Biçimsiz görünmekle beraber, çenenizi bisiklet didona yaklaştırıp, sırtınızı düzleştirip, kalçanızı hafif havaya kaldırabilirsiniz. Bu duruş komik olmasına rağmen oldukça etkilidir. Ne kadar geri kaykılacağınız ve öne eğileceğinizi öğrenmek, bisikletle tırmanışa geçmenin ustalığının başladığı yerdir. Bu da deneyim gerektirir. Zamanla basit öne ve geriye doğru kaykılma hareketlerinin engelleri aşarken ve uzun ve dik yokuşları tırmanırken size ne kadar faydalı olabileceğini göreceksiniz. 

Pratik yapmak: 
Değişik koşulları ve yokuşları barındıran bir yol bulun. Yokuşu çıkmanıza yardımcı olacak düşük bir vites ayarlayın. Öne eğilmeden ağırlığınızı arkaya kaydırın. Şimdi öne doğru eğilin. Bu hareketi değişik koşullarda ve değişik eğimlerde deneyin.

Pedal Çevirmek: 
Bir yokuşa yaklaşırken, genel eğilim vitesi düşürüp eğime doğru hızla atağa geçmektir; fakat bu yol genelde işe yaramaz. Bu işlem, arabanızın tekerleklerini buz üstünde patinaj yaptırmaya benzer; dengenizi kaybeder ve tekerleklerinizin kaymasına neden olursunuz. Bunun yerine, sizi çok hızlı pedal çevirmekten veya pedalların üstünde ayağa kaldıracak kadar sert olmayan doğru vitese geçmeye (zamanla hangi vitesin doğru olduğunu öğreneceksiniz) ve pedal devrinizi sabit tutmaya çalışın. Pedal çevirme teknikleri üzerinde durun.

Vites Değiştirmek:
Vitesi, yokuşu tırmanmaya geçmeden önce, henüz yokuşa girmeden değiştirmek genel bir eğilimdir. Yeni başlayanlar için bu, yapılacakların en iyisidir. Fakat dengeyi sağlama amaçlı olarak vücudunuzu öne ve arkaya hareket ettirmeyi öğrendiğinizde, vites değişimlerinizi hızınızı sabit tutarak ayarlayabilirsiniz. 

Tırmanırken kendinizi daha rahat hissetmeye başladığınızda, selede ayağa kalkma ihtiyacı hissedene kadar pedal devrinizi mevcut viteste sabitleyin. Bu noktada, daha düşük bir vitese geçin. Bu, hızınızı korumaya yardımcı olurken, tırmandığınız yokuşu daha kısa hissettirecek, tırmanışı daha kolay hale getirecektir. 

Doğru Rotayı Seçmek:
Tırmanışa geçmeden önce doğru rotayı seçmek de işinize yarayacaktır. Yeni başlayan bir bisiklet sürücüsü, en az engelle karşılaşacağı rotayı seçmeye eğilimlidir. Bu, mantıklı görünmekle beraber, en iyi rota olmayabilir. Herhangi bir engelden kaçınmak için bisikletinizin gidonunu sağa veya sola kırmak, size engelin üzerinden geçmekten daha fazla denge kaybettirebilir. 

Zaman geçtikçe, hangi engellerden kaçınıp, hangilerini rahatlıkla aşabileceğinizi öğreneceksiniz. Büyük kayalar ve geniş, ıslak kökler hızınızı tamamen kesecektir, ama küçük engellerden rahatlıkla geçebilirsiniz.

Bisikletinizle yolda ilerlerken, gözleriniz bir yandan gittiğiniz yolu taramalıdır. Büyük kaya kütlelerini , geniş kökleri, kumluk bölgeleri ve hızınızı kesecek engelleri bulmaya çalışın. Bir süre sonra bisikletinizin geçebileceği ve geçemeyeceği arazileri ve patikaları gözünüze kestirmeye başlayacaksınız. Deneyim kazandıkça, birçok insanın “dağ keçileri bile geçemez” dediği yollardan geçiyor olduğunuzu farkedeceksiniz!

Bakın, Ama “Bakakalmayın” :

Hem tırmanış hem de aşağı iniş sırasında yapılan hataların bir diğeri de, ilerlerken bir sonraki tehlikeli olabilecek engeli görmeye çalışmaktır. Bunu yapmayın. Araba sürerken manzara seyretmek uğruna yoldan bir anda ayrıldığınızı farketmek gibi, bisiklet sürüşü sırasında da dikkatinizi yoldan ayrımak tehlikeli sonuçlar yaratabilir. Bunun yerine, engeli görüp, dikkatinizi engelin etrafından dolaşabileceğiniz en kestirme yola vermeniz en doğrusu olacaktır. Yani engele “bakakalmayın”. Böyle yaparsanız, doğru rotayı bulup, engeli ortadan kaldırma ihtimaliniz %99.9 olacaktır. Engelden kurtulduğunuzda, yukarıda tarif edildiği gibi yolu taramaya devam etmelisiniz.

Çeviren : Evren Atvur©
Kaynak : www.rei.com

Cuma, 11 Kasım 2011 20:10

Dağ Bisikletiyle İniş Teknikleri

 

Yukarı çıkan herşey aşağı inmek zorundadır. Eğer bisikletle aşağı iniyorsanız, aşağı iniş, adrenalin salgılarınızı bir hayli yükselten bir deneyim halini alır. Çoğu bisiklet seven için bir tutku olan iniş sürüşü için aşağıda sıralayacağımız teknikler, bu sürüş sırasında size oldukça büyük fayda sağlayacaktır. 



İneceğiniz yola yukarıdan baktığınızda oldukça kayalık, girintili-çıkıntılı ve dik görünebilir ve eğim gözünüzü korkutabilir. Oysa ki, yürüyerek inebileceğiniz her araziyi bisikletle de rahatlıkla inebilirsiniz:

Tekerlekler 
Eğer bisikletinizin tekerleklerini ayakkabınız gibi düşünürseniz, bisikletle iniş konseptini daha rahat anlayabilirsiniz. Düz bir zeminde yürürken, darbeleri en aza indirmek için yere önce topuklarınızla basarsınız, ayağınızın diğer bölümleri de topuk hareketini izler. Daha sonra ayak tabanınız gerilir, ön ayak kemiklerinize doğru hamle yapıp baş parmağınızla kendinizi ittiğinizde bir sonraki adım için hazırlanırsınız. Yürümek aslında bir nevi kontrollü düşüştür. Bisikletle aşağı doğru sürüş de tıpkı yürüyüş gibidir- kontrollü düşüş
Tekerlekleriniz de ayaklarınız gibi ilerlemeye devam ederler. Frenler, tekerleklerin hangi hızda ilerleyeceğini belirler. Tekerleklerinizi kaydırmaya izin vermediğiniz sürece, tekerleğinizin yola vereceği hasar, ayakkabınızdan fazla olmayacaktır.

Frenler
Tabii, tüm bunlar frenleme tekniğinize bağlıdır. İyi bir fren tekniği, düzenli bir iniş yapmanıza yardımcı olur. Eğimli bir yolda, en büyük destekçiniz, arka frenler olacaktır. Ön frenlerin durdurma kuvvetinin daha fazla olduğu doğrudur ama kuvvetli olduklarından, gidonun üstünden fırlayıp düşmenize sebep olabilirler. Arka frenleri kullanmanız, hızınızı kesmekle kalmaz, aynı zamanda ön frenlerinizin itme kuvvetini de azaltır. Ön fren, uzun aralıklarla ve çok hafifçe kullanılmalıdır. Yolun oldukça dik olduğu ve kontrolü sağlamak için her iki frenin de gücüne ihtiyacınızın bulunduğu durumlar dışında, ön fren sadece dengeleyici ve yardımcı kuvvet konumunda olmalıdır. 

Denge
İniş sırasında bisikletiniz ileri gitme eğiliminde olduğundan, sizi de beraberinde hareket etmeye yöneltir. Bu noktada, bir yandan ilerlemenizi devam ettirmek, bir yandan da bisikletin sizi fırlatma eğilimine karşı koyup direniş göstermek durumunda kalırsınız.

Ağırlık Arkada, Hareketi Öne Yöneltin – İniş sırasında, vücut ağırlığınızı mümkün olduğunca selenin arkasına doğru kaydırmaya çalışın. Bu şekilde bisikletinizin ön tekerleği sabitliğini kaybedip sağa sola hareket etmeye başlarsa, ağırlığınızı çok geriye vermişsiniz demektir. Bu durum, ön süspansiyonu olan bisikletlerde daha net ortaya çıkar. Bu tarz bisikletler, amortisörün sertlik ayarı sırasında dahaçok deneme yapmanızı gerektirir.
Alçalın – Vücudunuzu mümkün olduğunca bisiklete yakın tutmaya çalışın. Süspansiyon sistemleri arazideki sarsıntıların büyük bir kısmını emerler; fakat sahip olduğunuz en büyük darbe emiciler, kollarınız ve bacaklarınızdır. Dirseklerinizi 90 dereceden biraz fazla bir açıyla kırın ve gidonu çok sert bir şekilde kavramaktan kaçının. Manevra kabiliyetinizi artıracak en önemli etken, kaslarınızı gevşek tutmaktır. gidonu gereğinden fazla sert tutup tutmadığınızı nasıl anlayabilirsiniz? Gidona parmaklarınızla vurmaya çalışın. Eğer zorlanıyorsanız, çok sıkı tutuyorsunuz demektir.
Süspansiyonunuz olsa dahi, bacaklarınızın gevşemesine ve darbelere hazırlıklı olmasına izin verin. Ağırlığınızı arkaya verin, seleyi bacaklarınızın arasına sıkıştırın, dizlerinizi kırın ve bacaklarınızı gevşek bırakın.
Platform Durumuna Geçin— Ayaklarınızı saat 3 ve 9 pozisyonunda tutun (Sayfanın sonunda bulunan fotoğrafa bakabilirsiniz). Bu duruşa platform adı verilir ve ayaklarınızın alacağı en iyi pozisyondur. Bu pozisyondayken bisikletin merkezine geçmiş ve kendinizi dengelemiş olursunuz. Bu durumdayken herhangi bir aksiyon göstermeniz gerektiğinde, ağırlığınızı öne-arkaya veya sağa-sola vermeniz yeterli olacaktır.
Akıcı Bir İniş İçin—Bisiklet üzerinde dengenizi sabitleme çalışmaları bisikletinizi düzgün biçimde aşağı sürmede tek işe yarar unsur değildir. Seçtiğiniz rota ve fren kontrolü de akıcı bir iniş için önemli rol oynar. 
Rotanızı Seçin— Yeni başlayan bir bisikletçinin yaptığı en büyük hatalardan biri de, yol üzerinde tehlike yaratabilecek noktalara odaklanıp, gitmesi gereken doğrultudan uzaklaşmasıdır. Kendinize bir rota seçin ve bu rotaya sadık kalın. Gözlerinizi belirlediğiniz doğrultudan ayırmayın. Olası tehlikelere hazırlıklı olmak için gideceğiniz yolu gözden geçirin. Başınızın kabaca yola paralel olmasına özen göstererek ileriye bakın. Olabilecek tehlikeleri önceden bilmek, manevralarınızı ayarlayıp, dengenizi sabitleyebilmeniz açısından büyük önem taşır. 

Ne tür tehlikelere dikkat etmelisiniz? Bu sizin kabiliyetinize bağlıdır. Herhangi bir bisikletliyi durdurabilecek bir ağaç kütüğü, başka biri için üstünden atlayıp geçilecek hafif bir tümsek niteliğinde olabilir. Genel olarak, oynar kayalara, derin kumluk bölgelere, nemli ağaç köklerine, sulak araziye, yayalara, diğer bisikletlilere ve olası yaban hayvanlarına karşı – ayı, geyik, yılan, vs. - dikkatli olmalısınız. 

Yolu gözden geçirmenin pratik bir yolu: İnişe geçtiğiniz sırada, 5-6 m. ileriye bakın. Daha sonra gözlerinizi tekerleğine çevirin. Bu ileri-geri hareketi sürekli yaptığınızda, gözleriniz oldukça fazla bilgi toplayacaktır. 

Hızınızı Kontrol Edin—Yokuş aşağı hızla ilerlemek, rüzgarı yüzünüzde hissetmek ve damarlarınızda dolaşan adrenalinin keyfini çıkarmak istiyorsunuz. Bu, bisiklet sürüşünün keyifli bir yanı olmakla birlikte, yollarda yalnız olmadığınızı da unutmamanız gerekmektedir. Birdenbire yolunuza çıkan bir yayaya veya başka bir bisikletliye çarpma riskini gözden kaçırmamanız gerekir. Bu, hız yapamayacaksınız anlamına gelmez; sadece hızınızı kontrol etmeyi öğrenmelisiniz. Aşağı iniş sırasında hızınızı arttırmanın yolu, fren kullanmak, kontrolü sağlamak ve yolu optimum performans için kullanmaktan geçer. 

Püf Noktaları: 
Ağırlığınızı arkaya verin. 
Dirseklerinizi kırın ve vücudunuzu alçaltın. 
Her iki freninizi de kullanın ama arka freninizi daha fazla sıkın. Bu sayede ön freni bıraktığınızda daha fazla momentum sağlayabilirsiniz. 


Çeviren : Evren Atvur©
Kaynak : www.rei.com