Fikret Rakıcı - Söyleşi

 

Fikret kimdir? Bize spora nasıl başladığını anlatır mısın? 
Rize’de doğup büyüdüm. Rizeli olduğum için doğayı çok seviyorum, doğa sporlarına tutkum da orda başladı. İlk okul yıllarında TRT2 de yayınlanan kaya tırmanışlarını seyrederdim. 17 yaşında bisikletle Ayder, Uzungöl, Zilkale, Çat, Kavrun gibi yaylalara çıkardık kamp yapmak için. İlk kampa çıktığımda anneannemin ve dedemin verdiği parayla aldığım bez çadırın üzerine 4-5 m. naylon almıştım. Rize’de hiçbir zaman yağmuru göz ardı edemezsin. 



O yıllarda hiçbir malzemem yoktu, yağmur dindiği zaman çadırdan çıkıp, çıplak ateşin üzerinde yemek pişirip yemiştik. Sonra gitgide malzemelerim arttı, bisikletime çanta aldım, 1 yıl boyunca çadır için para biriktirdim, Space2 çadır aldım hala kullanıyorum. 
İstanbul’a geldim ve dershaneye başladım. Üniversiteyi kazandım ve Sakarya’ya geçtim. 1 sene sonra dağcılık klübüyle tanıştım, onlarla bir yerlere gitmeye başladım. Fakat klüptekiler alpinistti, hiçbiri kaya ile ilgilenmiyordu. Bende yalvarıyordum kayaya gidelim diye. 
Takoz dergileri alıp teorik bilgimi belli bir seviyeye çıkarmaya çalışıyordum. 1 sene sonra bu kulüpte kalarak kayayla buluşamayacağımı anladım. Adrenalinin telefon numarasını buldum, telefona Burak Özdoğan çıktı, Ballıkayaların adresini öğrenmek istiyorum dedim. Nasıl gidildiğini, kampı nereye atacağımı, suyu, yemeği nerden bulacağımı, kimlerle konuşabileceğimi, hepsini anlattı. 2000 Ağustosunun son haftası ilk kez Ballıkayalar’a gittim, peşimde 3 kişi daha götürmüştüm, onlar bir daha gelmedi ama ben hiç kopmadım. Peş peşe gitmeye devam ettim, eylül ayında sadece KATA’ larımla alıp boldering yapmaya gidiyordum. Kampta İzmit’ten Serdar’la tanıştım. Onlar ertesi gün perküsyon rota! sına üstten ip açtılar, bana kolonlarını verdiler, ilk tırmanışımda aldığım keyfi hiç unutmuyorum. 3. denememde perküsyonu temiz çıktım. Aynı gün ilk denememde kütür kütürü temiz çıktım. O kadar kasmıştım ki kendimi aşağı indiğimde kollarımı kapatamıyordum. Böylece başlamış oldum. 

Fikret nereye gidiyor? 
Muazzam bir haz alıyorum kaya tırmanmaktan. Şu sıralar içimde bir düşme korkusu var, 2 ay uzak kaldım, geçer diye düşünüyorum. Tranga daydım. 1 Ay Niğde’de kaldım. 15 gün Kaçkarlardaydım. Kaya tırmanışına başladığımdan beri verdiğim en uzun süredir bu. Yapabildiğim kadar kaya tırmanışına devam edeceğim, iyi bir yerlere gelmek istiyorum. Hayatım tırmanış olacak diye düşünmüyorum. 1,5 yıldır federasyonun eğitim kamplarına katılıyorum, eğitmenlik sertifikası almak için uğraşıyorum. Şu ana kadar bütün dağcılık kamplarına katıldım, 2 kamp eğitimi daha alıp 1 sene sonra eğitmenlik sertifikası alacağım. 

Kaç derece çıkıyorsun şu anda?Örnek aldığın tırmanıcılar var mı? 
8- lider çıkıyorum. Beni etkileyen ve çok sevdiğim bir tırmanışçı var Cris Shaerma. Başkaları için belki çok önemli biri olmayabilir. Bence dünyanın en iyi tırmanışçısı. 13 yaşında tırmanışa başlamış ve 3 sene sonra 15 yaşında 10+ derecelik rotayı lider çıkmış ve boltlamış. Ayrıca sürekli tırmanış yapan biri değil. 3 ay tırmanmıyor sonra bir yere gidiyor, çok iyi bir tırmanış yapıyor.Demek ki yapılabiliyor. 



Başarını neye bağlıyorsun? 
Yetenek önemli, yetenekli olduğuma inanıyorum. Ama tırmanışı çok seviyorum ve çok çalışıyorum. İlk başladığım kış havalar çok iyi gitti ve ben 1 yıl boyunca sadece 3-4 hafta sınavlar sebebiyle Ballıkayalar’a gidemedim. Gittiğim zaman 6 gün 9 gün kaldığım oldu. 

Bu spora başladığın zaman ailenin tepkisi ne oldu? 
Küçükken televizyonda tırmanıcıları izlerken, annem bu spora başlarsan seni evlatlıktan reddederim derdi. Başlayalı 3 ay olmuştu ama annemin haberi yoktu, bir gün emniyet kolonumu görmüş ve ne yapıyorsun anlat bana dedi. Kaya tırmanışına başladığımı söyleyince sen beni hiç mi düşünmüyorsun diye ağlamaya başladı. Kataloğu açıp bütün emniyet malzemelerini, çekerlerini, ne kadar güvenli olduklarını anlattım. CD ler bulup anneme izlettim, düşmenin nasıl olduğunu gösterdim tehlikesi olmadığına ikna ettim. Artık korkmuyor, Ballıkayalara gelse lider tırmanır herhalde. Bir şeyler başarmam hoşuna gidiyor. Bu ropörtajı da söyledim gururlandı fark ettirmeden. 

Tırmanış sırasında hangi özellikler senin aldığın zevki arttırıyor? 
Kaya tırmanışında dereceleme sistemi olduğu için bir üst dereceyi yapabilme isteği insana şevk veriyor. Gelişmeni görebiliyorsun. 3-4 ay sonra baktığımda 6+ yı artık çıkabildiğimi gördüğüm zaman daha üst daha üst dereceleri çıkmak istedim. Şimdi artık rotanın hakkını vererek çıkmak istiyorum. Yani çıktığın zaman titreyerek, kasılarak değil ekonomik çıkmalısın. Dışardan bakıldığında estetik görünmeli, ve kendim zevk almalıyım. Artık daha üst derece çıkmak için acele etmiyorum, rotaları daha rahat ve ekonomik çıkmaya çalışıyorum. Seyredenler de çıkışı seyretmekten zevk almalı. Piramidin tabanını ne kadar geniş tutarsan o kadar iyi yükselirsin. Kendimle yarış halindeyim. Birde ben kamp yapmayı seviyorum. Balıklayalar da 2000-2001 döneminde çok güzel bir hava yakalamıştık. Artık gelenleri pek tanımıyorum. Gerçi ben sosyal bir insanım, girişkenim. Oraya tırmanışa gelen insanların birbiri ile konuşmalarını arkadaş olmalarını çok önemli buluyorum. Gelişimin ve paylaşımın önünü açacaktır diye düşünüyorum. 

Derece ne kadar önemli yer tutuyor senin için? 
Derece bence hiç önemli değil. Bu sistemi benim algılayışım sadece bulunduğum durumu tespit etmek ve kendimi kategorize etmek için kullandığımı bir sistem. Daha iyisini yapabilir miyim, nereye kadar çıkabilirim diye merak ediyorum. Bu daha iyileri tutmuş adamlar sayılarla ifade etmişler, bende bunu kullanıyorum. 

Derece sisteminin avantajları kadar dezavantajları olduğunu düşünüyor musun? 
Derece peşine düşülürse işin ruhu kaçar. 6 dereceyi hakkını vermeden çıkmak bence çıkılmış sayılmaz, 6+ ya geçmek doğru olmaz. Bu bir yarışa döner ve bir şey kazandırmaz. Bu tuzağa ilk başlarda bende düştüm, fark ettikten sonra aynı rotaya çok iyi yapana kadar denemeye devam ettim. İlk sene perküsyon ve kütür kütürü 50 defa çıkmışımdır. Bir keresinde Kütür’ü gözü kapalı çıkmıştım. Bu bana çok zevk verdi. Bu şekilde mental çalışmaları yapmanın çok gerekli olduğunu düşünüyorum. 
Fakat çalışmanın farkında olmayana insanlar var. Bu kişiler bu derece meselesini bu kadar büyütüyorlar. Onlar sebebi ile fark edilmeden bir derece yarışıdır ! gidiyor gizliden gizliye. Ben üç tür dağcı gözlemliyorum çevremde. 
Federasyon dağcısı--Sadece federasyon kampına giderler.Kendi adına hiç birşey yapmaz.Çünkü federasyon onların maliyetlerini karşılar. 
Malzeme dağcısı-Bunlar sadece malzeme alırlar. Randımanlı kullanmak umurunda değildir. Bunların hepsine sahip olmayı bu işi yapmayla bir tutar. Bir rotayı çıkamadığında gider KATA’sını değiştirir. Duvarı tutmuyor diye. Yeni KATA ile gelir titreye titreye çıkar rotayı. Çıktım der sonra 6 ay yok. 
Dağcı-Bu sınıfta çok az insan tanıyorum. Hepsine çok saygı duyuyorum 



Nasıl antrenman yapıyorsun? 
Sakarya’da o zamanlar yapay duvar yoktu. Sadece kaya vardı benim için. Bunun için çalışmalarım hep kaya üzerinde oldu. Ejder pençesini uzun bir süre çıkamadım. Kilitte patladım, sonlara doğru patladım. Kilitten sonra patladım. 2 ay falan çalıştım. Ama yapamadım. Sonra kilitte durdurdum kendimi. İzledim. Bir süre bu rotayı çıkmadım. Sonra girdim, leadledim. Çok hoşuma gitti. 



Tekniğini geliştirmek için neler yapıyorsun? 
Öncelikli olarak çalışmaya önem veriyorum. Kendimi geliştirmek için izlemeye çok önem veriyorum. Mesela “Kadınlar” rotasını çıkmak için doğan ve duygu’yu izledim. Kendime uygun bir engram oluşturdum. Onu uygulayarak çıkışı gerçekleştirdim. Balıklayalar da herkesi izlerim. Yaptıklarına bakarım. Hareketlerini ilgiyle, dikkatle yorumlarım. Bunun dışında düzenli yapay kaya çalışmaya çalışıyorum. Yürüyüş ve koşuda buna dahil. Dayanıklılık eksikliğimi süratle gidermeye çalışıyorum. 

Tırmanırken tarzındaki gelişim nasıl bir yol izledi.? 
Küçükken Rize’de balık tutardım. Aralıksız 4 saat ağ toplardım. Kollarım Kuvvetlidir. İlk kaya tırmanışına başladığımda kol kaslarımdaki bu avantajı kullanarak çıkmaya çalıştım. Zamanla tekniğin önemini fark ettim. Bunu geliştirmeye çalışıyorum. Başlangıçta güçlü olmayan insanların daha iyi tırmanıcı olabileceğini düşünüyorum. Çünkü güç avantajı kullanmadıkları için teknikleri daha erken gelişiyor. Şu aralar sadece buna dikkat ediyorum. 

Yaptıkların arasında literatüre geçebilecek ilklerin var mı? 
Tranga çıkışı, uğurla birlikte ilk Türk çıkışı oldu. Ballıklayalar’da karlar ülkesine ilk değil ama 3. kişi olarak çıktım.. Rota açmak isterim ama Ballıkayalar’da yer kalmadı. 

Bu Çıkış deneyiminden sonra değişen bir şeyler oldu mu? 
Bir şey değişmedi dersem yalan olur. Rotaya başladığınızda 100 m yüksektesin. 6-7. ipte yerden 350-400 metre yüksektesin. Bunu psikolojik baskısı çok değişik. Birisi dönelim diye seslense hemen onaylayacak durumdaydım. Ama çok zevk aldım. Artık kısa rota kesmez desem yeridir. Duvarda kaldık gece takır takır donduk.Kilitten sonra Onside yapabildim. Ama çanta çok ağırdı. Uğurda bunu iyi yaptığımı söyleyince bu benim için sevindirici oldu. 

Ballıkayalar haricinde tırmandığın yerler var mı? 
Mümkün olduğu kadar çok kaya yapısına dokunmak istiyorum.buda maddi olanaklarla bağlantılı. Adana, İzmir, Denizli, Aladağlar (Cimbar) Bilecik(pelitözü)’de tırmandım

Formunu korumak için neler yapıyosun, özel bir diyetin var mı? 
Lise 3 ten beri 64 kiloyum . çok yemek yiyorum ama kilo almıyorum. 60 kiloya inmek istiyorum ama veremiyorum da. Beslenmeme imkanlarım dahilinde dikkat etmeye çalışıyorum. Ama ideal midir? Sanmam. 

Türkiye deki şu anda tırmanış ortamını nasıl değerlendiriyorsun? Görüş ve önerilerin nedir? 
Spor kaya tırmanışı Türkiye’de yeni yeni güncellik kazanan bir spor. Aramızda Ballıkayalar’da çok iyi tırmanan insanlar var. Alt yapıları çok iyi olan kişiler var. Ballıkalayalar bu işin okulu bence. Bu insanları seyretmek çok şey katıyor insana. Tırmanmak ve ilerlemek isteyen insanların önü açık. Ballıkayalar’da herkes birbirine yardım ediyor. Bu çok keyif verici. 
Ama bunun dışında Dağcılık Federasyonumuz var.Türkiye’de önemli olan insanları var saymıyorlar. Bu sakıncalı durumu ve iletişimsizliği aşmaları gerekiyor. Ballıkayalarda ki paylaşma ve yardımlaşmanın devam etmesi gerekiyor. Herkesin Ballıkayalara gelmesi teşvik edilmeli bence. Piknikçi bile gelse ben ipimi verip tırmanmasına yardımcı olurum. Ama son zamanlarda bu biraz dikkatsiz ellerde aşındı sanki. Ballıkayaların bir tırmanış ortamı olması için dikkatimizi arttırmamız lazım. Ballıkayaların kişisel çatışmalardan uzak bir tırmanış yeri haline getirmemiz lazım. 

Senin için özel anlamı olan bir rota var mı? 
Kadınlar rotasını çok seviyorum. Diğer rotalardan farklı olarak negatif olduğu için orayı çıkmak bana çok keyif veriyor. Kamplı gidiyorsam eğer mutlaka bu rotayı çıkarım. 

Unutamadığın anıların var mı? 
Çok var. Ama Kaya Tırmanışını özetlesin dersen Balıklayalar da ki baca rotasının çıkan bir arkadaşım vardı.Türk tırmanış tarihinde rota üzerinde en uzun süre kalma rekorunu kırdığını düşünüyorum. Baca rotasında 1 saat 15 dakika kalmıştı. Literatüre geçmesini umuyorum. 
Oğuz diye bir arkadaşım vardı. Üzerinde emniyet kolonu var boulder yapıyor. Bir yerde takıldı attı kendini rotadan yere oturdu. Suratında şaşırmış bir ifade ile kolonum var ama genelde düştüm dedi. Çok gülmüştük. 

Senin son olarak söylemek istediğin bir şey var mı? 
Kaya tırmanışının dağcılık federasyonundan ayrılmasını istiyorum. Türkiye Dağcılık Federasyonu spor tırmanışa yatırım yapamadığı için şu anda tırmanışı engeller konumda,zaten bütün dünyada dağcılık ve kaya tırmanış federasyon’u iki ayrı birim.Şu ayrımın yapılması gerek spor kaya tırmanışı dağcılık değildir. Bir araya gelerek birilerinin ön ayak olup alpinizmden ayrılmasını istiyorum. Tırmanışta ilerlemek isteyen kişilerin önündeki tek seçeneğin tırmanmak olduğunu Düşünüyorum. Tırmanışın en iyi antrenmanı tırmanmaktır. 
Çok teşekkürler.....

Okunma 21608 defa Son Düzenlenme Perşembe, 20 Aralık 2012 14:13
Yorum eklemek için giriş yapın