Demirkazık kuzeydoğu sırtı!..Ne diyeceğimi bilemiyorum, yine denedik yine başaramadık. Kesinlikle bizi aşan bir çıkış olduğunu söylemiyorum; fakat kesinlikle kolay olmayan bir çıkış, yada bize öyle geldi.
1 Ağustos sabahı ben, Recep, Rıfat, ve Emre, Demirkazık kuzeydoğu sırtının ilk kolay bölümlerini geçtikten, zorlanacağımızı sandığımız dik ve çürük bölümleri yalnızca iki ara emniyet noktası koyarak tırmandıktan, her 45m.’de bir arkeolojik araştırmalar yaptıktan (7 paslı sikke, 2 paslı çelik karabina, 3 yeni! karabina, 1 tahta takoz, yardımcı ipler vs.) sonra tam 12:00’de sırtın noktalandığı son kuleye geldik. Recep kuleden iple indirildi, geçitten doğu duvarına geçti, kısa bir bölümü ipsiz tırmandı, geri indi, yanımıza geldi ve görüş bildirdi :En az V derecelik görünen çok çürük ve emniyetsiz bir yan geçiş , ardından yaklaşık 50m’lik balkonlu, çürükçe bir yarım baca, kısa fakat zorlu bir yan geçişle yarım bacadan doğu duvarına çıkış ve yaklaşık 150m’lik bir belirsizlik.
Bu arada, soğuk, aç susuz, bir bivak ya da geceyi açıkta ve asılarak geçirme. Ben kararı oylamayı ve eşitlik sağlanırsa geri dönmeyi, kendi adıma fikrimin devam etmek olduğunu bunun bizim için çok çetin bir deneyim olacağını vs. söyledim. Recep, böyle bir riskin göze alınmamasının yerinde olacağını, aç ve susuz kalacağımızı, ertesi sabah çıkmak isteyeceğimizi, ilk bölümü kendisinin lead edebileceğini, geçide inip yan geçiş yaptıktan sonra kuleye geri dönme şansımızın kalmayacağını, son 150m’nin çıkılabilir fakat 4 kişinin çok kalabalık, istasyonların güvensiz olacağını vs. söyledi. Emre gidelim, Rıfat isterseniz gidelim ama insek iyi olur dedi. Üç ip boyu indikten sonra inişi doğal sürdürdüm., diğerleri iple inişe bir süre daha devam ettiler. Kampa vardığımızda saat 6’yı geçiyordu.
Ertesi sabah, ortalığı topladıktan sonra ani bir kararla, Cımbar yerine doğu çarşağına tırmanmaya başladık. Onca yük; 190 m. ip, üç takım ful malzeme, üç günlük yiyecek, kamp yükü hepsi sırtımızda, çarşağın sağındaki kayalardan yükselerek, yarım saatlik mola dahil tam 1 saat 55 dakikada güney beline ulaştık. Üç saat sonra Kayacık’ta ikinci kampımızı kurmuştuk.
Batur KÜRÜZ