Alpay Oğuş

Alpay Oğuş

Cuma, 11 Kasım 2011 20:25

Kanama Durdurma Yöntemleri

 

İlk yardımın birincil değerlendirmesi sırasında ciddi bir kanamaya rastlandığında, kan dolaşımının bozulmasını önlemek için, kanama mutlaka durdurulmalıdır. Atar damar veya toplar damar olması fark etmez, kanama durdurma yöntemleri aynıdır. Kan kaybını kontrol altına almanın ilkesi, kesilen yere kan gelmesini engellemek, kanın pıhtılaşmasını hızlandırmaktır. Bunun için yaraya baskı uygulanır ve kesilen yer yukarı kaldırılır. 







Dış Kanamada Yara Üzerine Direkt Baskı 

Kanla direk teması önlemek ve steril çalışmak için eldiven kullanmaya özen gösterin. Yaralanan kişiyi yatırın. Kişinin başı gövdeden biraz daha aşağıda olmalıdır veya bacaklar hafifçe yukarı kaldırılmalıdır. Böylece kanın beyne gitmesi sağlanıp bayılma önlenebilir. Yaranın üzerinde kirleri temizleyin ancak yarayı kurcalamayın, esas çabanız kan kaybını önlemek olmalıdır. 

1) Direk Baskı: Yaranın üzerine gazlı bez kapatıp elinizle bastırabilirsiniz, gazlı bez de yoksa sadece elinizle direk yaranın üstünü kapatıp bastırmalısınız. Baskıyı uzun süre devam ettirebilmek için basılı sargı uygulanır. Yaranın üzerine kapatılan gazlı bezin üzerine elastik olmayan bandajla baskı uygulayacak şekilde aşağıdan yukarı doğru sargı yapılır. Kanama devam ediyorsa, eskisini sökmeden baskılı sargı tekrar edilir. 







2) Kaldırma: Yaralı veya kanayan kısmın kalp seviyesi üzerine kaldırılması ile kanama oldukça azalır hatta durabilir. 

3) Baskı Noktaları: Yaralı bölgeyi besleyen ana damarı sıkıştıracak bir kuvvetle bastırılır. Şakak bölgesi için, kulak önüne; yüz bölgesi için, alt çene kemiğinin hemen altına, kol bölgesinde, köprücük kemiğinin üçte bir iç kısmının arka ve alt tarafına doğru; bacak bölgesi için; kasık kıvrımından geçen atar damarı sıkıştıracak bir kuvvetle bastırılır. 



4) Turnike: Kanama hala durmadıysa veya kanama alanı baskı uygulanamayacak kadar büyükse kol ve bacaklardaki büyük kanamalarda atardamarı deri ile kemik arasında durdurma yöntemidir.Tek kemikler üzerine uygulanır. Yaranın üzerinden turnike bağlanır, kanama durana kadar sıkılır. Her 20 dakikada bir 5-10 saniye turnike gevşetilir, kanama durduysa hemen sökülmelidir. Uygulanan turnike 1 saatten fazla kalmamalıdır, daha uzun kalacaksa hastanede açılmalıdır.
Cuma, 11 Kasım 2011 20:24

Kazazede Muayenesi

 

Hayati fonksiyonların düzgün işlediğinden emin olunduktan sonra, ikinci aşamada kazazedenin vücudundaki bütün hasarların gözden kaçırılmadan saptanması için dikkatlice değerlendirilmesi gerekir. Genel muayeneyi çok çabuk, yaşamı kurtarmaya yönelik olarak, kazazedenin bilinçli olup olmaması durumuna göre yapmak gerekir. 

DETAYLI DEĞERLENDİRME; 

Yaralının olay yerinde tam olarak muayene edilmesidir. Amacı, kusursuz bir şekilde çalışmayan her şeyi belirlemektir.Üç aşamada yapılır. 
1) FİZİK MUAYENE: Hastanın yanına yüzünü görebilecek pozisyonda diz çömülür. Hastanın bilinci yerinde değilse muayene sırasında yüzündeki ifadeleri görebilmek için, yüz(göz) kontağı bozulmamalıdır. Fizik muayene sırasında; deformasyon, açık yara, ağrı/hassasiyet ve şişlik olup olmadığına bakılır. Vücudunun bir kısmını, diğer kısmı ile karşılaştırarak farkları tanımaya çalışılmalıdır. Kafadan başlanır sırasıyla boyun, göğüs, karın, bel, bacaklar, kollar ve sırt kontrol edilir. Kafa; kafatası kemiklerinin bütünlüğü, göz bebeklerinin büyüklüğü, kulak ve burun deliklerinde sıvı(kan veya beyin omurilik sıvısı olabilir) olup olmadığına bakılır. 







Boyun; soluk borusu ve boyun omurları kontrol edilir. 



Göğüs;köprücük kemiklerinin eşitliği ve sağlamlığı kontrol edilir. Her iki yandan ve üstten bastırarak, kaburgalarda çökme olup olmadığına bakılır. 





Karın; göbekten geçen hayali bir artı çizilerek karın dört bölgeye ayrılır ve simetrik olarak bastırarak anormal bir şekilde şişlik, sertlik varsa kaydedilir. 



Bel; bel omurlarının sağlamlığı kontrol edilir. 



Bacaklar ve kollar; şekil bozukluğu, kemiklerde kırık, eklemlerde çıkık, şişlik veya açık yara olup olmadığı kontrol edilir. 





Sırt; eğer yaralı yüzüstü yatarken bulunursa çevirmeden önce sırt kontrolü yapılmalıdır, sırtüstü yatan yaralıda ise sırta bakmak unutulmamalıdır. 



2) YAŞAMSAL BULGULAR: Vücudun normal işleyişi için gerekli fizyolojik çalışmanın ölçümleridir. Nabız: Normal kalp ritmi güçlü,düzenli ve dakikada 60/80 atımdır. 
Solunum: Normal değeri dakikada 12/ 20 nefestir. Düzenli, düzensiz, sığ, veya derin mi olduğuna bakılır. 
Kan basıncı: Normal değeri tansiyon aletiyle ölçülür ve 80/120 mm/hg dır. Küçük kan basıncı nabız kontrolüyle yaklaşık olarak belirlenir; nabız bilekten alınırsa: 80, koltuk altından alınırsa: 70, şah damarından alınırsa: 60 değerindedir. 
Deri: Rengi pembe, ılık ve kuru olmalıdır
. Bilinç düzeyi: (BSAT) Bilinçli mi?, Sadece Sözlü uyarılara mı tepki veriyor?, Sadece çimdikleme gibi 
Ağrılı uyarıya mı cevap veriyor?, yoksa tamamen Tepkisiz mi? 
3) HASTA GEÇMİŞİ: Hastanın kendisine, bir yakınına veya görgü tanığına sorularak bilgi alınabilir. 
Belirti ve bulgular; nasıl hissediyorsun? Baş ağrısı, mide bulantısı vb. 
Alerjiler; bilinen herhangi bir alerjisi var mı? 
İlaçlar; Düzeni kullandığı ilaçlar var mı? 
Geçmiş öyküsü; Daha önce böyle bir olay başına geldi mi? 
Yemek; En son ne zaman bir şey yedi ya da içti? 
Olay; Ne oldu? Nasıl oldu? 

Kazazedenin olay yerindeki muayenesi sırasında, herhangi bir yerde bir sorun bulunduğunda, durup gidermeye çalışılmaz, kaydedilir ve devam edilir. 
Kazazedenin hayati fonksiyonları normale döndüğünde, değerlendirmeyi tamamladıktan sonra ise hasta “dinlenme pozisyonu”na getirilmelidir.